Hazar Denizi’nden, Akdeniz’den, İran’dan ateşlenen kıtalar arası güdümlü füzeler ise “müşteri” odaklıydı. Fiziki hedeflerin zayıf/az, taktik ve değişken hedeflerin çok/belirleyici olduğu asimetrik bir savaşta 2500 kilometre mesafeden füzelerin ateşlenmesi, askeri sonuç doğurmaktan çok, müşterilere gösteri, rakiplere verilmiş bir mesajdı.
Öte yandan, hava savunma sistemleri de üzerinde en çok konuşulan “müşteri odaklı” mamullerdendi. Savaşın bitmesine az bir zaman kala iyi müşteriler de çıkmadı değil. Nitekim İsrail de Filistin ve Hizbullah operasyonlarının ardından silah endüstrisini saha ihtiyacına göre geliştirmiş, silah satışlarında beşinciliğe kadar yükselmişti.
Bu gün dünya silah pazarının %21’ni elinde tutan Rusya, sektörde 2.5 milyon kişiyi istihdam ediyor. Silah satışının sıradan ticari bir ilişki olmadığını da en iyi Ruslar biliyor. Büyük çapta savunma sanayii ürünü ihraç ettiğiniz ülkeyle “politik” ilişkileriniz derinleşir ve samimileşir. Bazen duygusal bağlar da kurulur. Doğal olarak, bu hamleden sonra, müşterinin önceki tedarikçisiyle aralarında siyasi sorunlar baş göstermeye başlar. Satın alan ile ihracatçı ülke silahlı kuvvetleri arasında da lisan, bakım, geliştirme, taktik ve teknik kullanma dayalı uzun süreli ilişkiler gelişir.