Savaş ve terörle mücadelede robotların kullanımı her geçen gün
artıyor. En fazla harcamanın yapıldığı, hızla gelişen
teknolojilerin başında Silahlı İnsansız Hava Araçları (SİHA)
geliyor. Öyle ki ABD Hava Kuvvetleri’nin 2014’te yetiştirdiği İHA
pilot sayısı savaş uçağı pilot sayısını geçmiş bulunuyor.
Beş yıl önce bu alanda ABD, İsrail, Çin ve Rusya’nın tekeli söz
konusuydu. Bu gün ise aralarında Türkiye, Nijerya, Pakistan ve
İran’ın da yer aldığı birçok ülke bu teknolojiyi üretiyor ve
kullanıyor.
Terör ve gerilla gruplarının avantajı terörist saldırının yer,
zaman, ölçek ve hedefini seçme özgürlüğüne sahip olmalarıdır. Başka
bir ifadeyle, “hız, sürpriz ve şok” kombinasyonu teröriste kısa
süreli üstünlük sağlar. SİHA sayesinde “hız, sürpriz ve şok”
faktörleri el değiştirmiş bulunuyor. Bu sebeple, ülkelerin terörle
mücadele kapasitesi artıyor. SİHA sayesinde teröristi “bulmak,
izlemek ve öldürmek” hiçbir zaman bu kadar kolay
olmamıştı.
Gerek dünyada, gerekse Türkiye’de SİHA kullanımı yaygınlaştıkça
terör örgütlerinin kayıplarının arttığı görülmektedir. “Hedefi
öldürmek” olarak tanımlanan bu yaklaşım ve gelişmiş teknoloji
sadece kayıplara yol açmamakta, terör örgütlerinin taktik ve
stratejilerini, davranış biçimlerini de değiştirmeye
zorlamaktadır.
SİHA kullanımı telafisi güç kayıplara yol açtığından caydırıcı bir
etkiye sahip. Nitekim kitap, bu durumda terör örgütlerine
katılımların hızla azaldığını söylüyor. Öte yandan, teröristler bu
teknolojiyi savuşturacak yeni ve yaratıcı çözümler buluncaya kadar
eylemden çok hayatta kalmaya odaklanmak zorundalar. Zamanlarını,
dikkat ve çabalarını “düşmandan” çok kendilerine yöneltmekteler. Bu
durumun örgüt psikolojisi üzerinde azımsamayacak etkileri
gözlenmektedir.
Sürekli izlendiklerini, her an ölebileceklerini düşünen
teröristler, hareketli olmak yerine, yerin altına gömülmek, küçük
parçalara ayrılmak zorunda kalmaktalar. Eğitim, açık alan
toplantıları, büyük birim hareketleri sekteye uğramaktadır.
Terörist hareketlerinin sınırlandırılması, bazı eylem türlerinde
gözle görülür düşüşe yol açmaktadır. Yine SİHA’lar kaliteli ve tam
zamanlı istihbaratla desteklendiğinde, terör örgütü üyeleri
arasındaki haberleşme kesilmekte, koordinasyon çökmektedir.
Terörle mücadele tarihi, teknolojinin önemli bir avantaj olduğunu
söylüyor. Tıpkı helikopterlerin hızla intikal sağlamasında, gece
görüş sistemlerinin yaygın kullanımıyla gecelerin teröristler için
avantaj olmaktan çıkarılmasında olduğu gibi. Ancak terörle
mücadelenin sabır ve zekâ yarışından oluştuğu gerçeği bize
teknolojik avantajların ve üstünlüklerin sonsuzluğa kadar
sürmeyeceğini söylemektedir.