Suriye iç savaşının bir dizi öngörülemeyen sonuçlarına tanıklık ediyoruz. En dikkat çekici olanı şu: Suriye iç savaşı Türkiye-ABD ilişkilerini zehirlerken, Türkiye-Rusya ilişkilerini hiç olmadığı kadar “genişletti ve derinleştirdi”.
Bu günlerde çokça sorulan soru ise şu: Madem Türkiye-Rusya ilişkilerinin karakter değişimi Suriye’de başladı, bugün sahada bazı açmazlar var ve bu durum ilişkileri bozar mı? Türkiye ve Rusya bugüne kadar Suriye’de bazı sorunları öteleyerek “uyumlu” çalışabildiler. Bu arada Rusya, Ortadoğu’ya üç alanda yeniden giriş yaptı. Deniz ve hava üslerini garantiye alarak askeri alanda, Suriye nüfusunun neredeyse %10’nu oluşturan Hıristiyanları koruma misyonuyla dini alanda ve Esad’ı müttefik seçerek, yerel liderler düzeyinde, politik alanda.
Artık Suriye iç savaşının son düzlüğüne ulaşmış durumdayız. Tabloyu her alanda yeniden okumak gerekiyor. Özellikle dört konuda. Esad’ın geleceği, Türkiye’nin desteklediği “silahlı muhaliflerin” politik konumu, Suriyeli Kürtlerin “temsilini” ele geçirmiş PKK ile Moskova’nın ilişkileri ve İdlib sorunu. Bu liste birçok siyasi analistin, asker ve istihbaratçının merak duygularını harekete geçirmeye yetiyor. Mevcut sıkışık durumun, Türkiye-Rusya ilişkilerini nasıl etkileyeceğini anlamaya çalışıyorlar. Çoğunlukla beklentiler, ciddi bir sorunun yaşanacağı yönünde.