Yüce Rabbimiz günah işleyen ve sonra da günahından pişmanlık
duyan hiçbir kuluna kapıyı örtmemiştir. Bunun iki istisnası
vardır:
Birincisi şu kişinin durumudur: Hayatı boyunca tövbe etmemiştir.
Günahı aklına gelmemiştir. Böyle bir derdi de yoktur. Son anda –
koma, sekerat anında – ise dünya perdesi kapanıp ahiret perdesi
aralandığında ahiretteki halini görür. İşte o anda tövbe etmek
ister. Ama bu tövbe ye's – hayattan ümidini kesmiş – bir insanın
tövbesi sayıldığından reddedilir. Bu elbette ki daha önce hiç
tövbesi, imanı olmayan, Allah'ı bilmemiş kişi için geçerli olur.
Yoksa günahkâr bir mümin bile zaten bu hale gelmeden önce mutlaka
tövbe etmiştir.
İkincisi ise şu kişidir: Kıyamet kopmaktadır. Daha önce iman
etmemiş ve tövbe etmek aklına gelmemiş bir kişi bu dehşetli anı
görünce iman etmek ister. Bunun imanı da kendisine iade edilir,
reddedilir.
Gerçek bir mümin küçük bir günah işlediğinde, işlemiş olduğu bu
günahını başına düşecek bir kaya gibi görür. Utanır, sıkılır.
Pişmanlık duyar. Bunun altında ezilir.
Münafık kişi ise işlemiş olduğu büyük bir günahı burnunun üzerine
konan sivrisinek gibi küçük görür. Önemsemez. Pişmanlık hissi
duymaz. Böyle bir derdi yoktur aslında.
Herhalde başka söze ihtiyaç yoktur. Rabbiniz sizi bu kadar seviyor.
Bizi affetmek için bu kadar bahane yaratıyor. Yeter ki siz bir
hamle yapınız. En daraldığınız, en ümitsizliğe kapıldığınız yerde
O'nu yanı başınızda bulacaksınız.
BİR DUA
ABDULLAH VERRAK'IN
DUASI
Allah'ım tövbe edip tekrar işlediğim her bir günahtan dolayı
affetmeni istiyorum. Söz verip yerine getirmediğim şeylerden dolayı
beni affetmeni istiyorum. Senin hoşnutluğunu niyet ederek başlayıp
sonradan içine başka duygular karışan işlerimden dolayı da
bağışlamanı istiyorum. Bana ihsan ettiğin, ama benim onları sana
karşı günah işleyerek kötüye kullandığım bütün nimetlerin için de
senden beni bağışlamanı niyaz ediyorum. Ey gizli ve açıkta,
gündüzün aydınlığında ve gecenin karanlığında, topluluk içinde ve
gizlice işlediğim her günahı bilen Rabbim! Beni affetmeni
istiyorum. Ey Allah'ım, ey kullarına muamelesi yumuşak olan Rabbim,
duâlarımı kabul eyle.
BİR HADİS
Hz. Peygamber (sav)'e bir bedevi Arap gelerek, "Ya Rasulallah!
Sizler çocukları öper misiniz? Biz çocuklarımızı öpmeyiz", dedi.
Peygamber (sav): "Allah'ın kalbinden çıkardığı merhameti ben
kalbine nasıl koyabilirim?" dedi. (Buhari, Edeb)
BİR AYET
Şüphesiz Allah ve melekleri, Peygamberimize salât etmektedirler. Ey
iman edenler! Siz de O'na salât edin ve tam bir teslimiyetle O'na
selam verin. (Ahzab, 56)
BİR SÜNNET
Konuştuğu kimseye bedeniyle dönerek konuşmak.
BİR ESMA
El-Basıt: Dilediğinin rızkını çoğaltan, ruhlarını veren.
SORU - CEVAP
Bunun günahı olmaz, sevabı olur. Anne babanıza hizmet etmekle
sevabınız artar, cenneti kazanırsınız.
Öncelikle eşinizle aranızda sevgi ve anlayışın hâkim olmasını
dileyelim. Sorunuzun cevabına gelince; Kişi cennette istemediği
hiçbir şeyle muhatap olmayacaktır. Arzuları gerçekleşecektir.
Herhangi bir hayvanı beslemek uğursuzluk getirmez. Esasen dinde
uğursuzluk kavramı hoş görülmez. İnsanlar kendi hatalarını
uğursuzlukla izah ederler çoğu kez. Kedi beslemek ise güzel bir
harekettir. Peygamberimiz kediyi çok sever. Büyük sahabesi
Abdurrahman bin Sahr'a (RA), Ebu Hureyre yani kediciğin babası
ismini vererek hayvan sevgisini canlandırmıştır.