Bizim doğru bildiğimiz yanlışlarımızdan biri de insanlarla
ilgili değerlendirmelerimizdir. Önyargılıyız çoğu kez. Bir tavrına
bakıp insanları kategorize ederiz. Tanımak için fırsat vermeyiz.
Güvendiğimiz biri "İyidir" derse o bizce de iyidir, "Kötüdür" derse
o bizce de kötüdür artık. Birini karalamışsak, artık o ağzıyla kuş
tutsa önemli değildir. Dedikoduya, fırsatçıların
değerlendirmelerine kapımızı hep açık tutmuşuzdur. İnsanlara mesai
harcamak yerine bir tanıdığımızın tanıklığıyla yetiniriz. Belki de
böylece farkında olmadan, bir yalancının yalanına ortak oluruz.
Birine kötü denmişse, "Ateş olmayan yerden duman çıkmaz, vardır bir
yanlışı" deriz. Bir yanlışı olmuşsa adamın, "Hay seni sahtekâr"
diye damgayı vururuz. Anlamaya çalışmayız.
GÜNAHI ORTALIĞA SAÇMA
İslam tarihinin en sert insanı olarak bilinen ve "Ben kınından
çıkmış bir kılıçtım. Hz. Muhammed (SAV) beni kınıma soktu" sözüyle
de bunu itiraf eden Hz. Ömer'in yanına bir adam gelip şöyle dedi:
"Bir problemim var, çözemedim, bana yardım eder misin?" Hz. Ömer
"Anlat" deyince de anlatmaya başladı:
"Benim bir kızım vardı. Onu cahiliye döneminde diri diri gömmek
için toprağa koydum....