Baba ve anne, Yüce Allah'ın ibadetten sonra hukuku en önde
olanlardır. Kur'an-ı Kerim evlatlara şöyle sesleniyor:
"Eğer onlardan birisi veya ikisi birden ihtiyarladıklarında senin
yanında olurlarsa; onlara "öf" deme, azarlama da. Güzel söz
söyle.
Merhametten dolayı tevazu kanatlarını ger ve;
Ya Rabbi! Onlar küçükken beni nasıl büyütüp beslemişlerse, sen de
onlara öyle merhamet et, de." (İsra, 23, 24) Bu iki ayet evlatlara
beş görev yükletmiştir:
1- Onlara öf demeyeceksin (Kusurlarını yüzlerine vurma.
Aleyhlerinde fısıldamayacaksın).
2- Onları azarlama (Sus, konuşma, sen anlamazsın gibi sözler
söyleme).
3- Hoş söz söyle (Buyur babacığım, buyur anneciğim diyerek onlara
seslen.) Onların yüzüne sert bakma. Sesini yanlarında
yükseltme.
4- Onlara acı (Rahmet kanadını indir) onlara karşı büyüklenme. Yuva
kuran kuş nasıl evlatlarını kucaklarsa sen de o kuş gibi yuvanı
onların önüne ser. Onları yedir, giydir.
5- Onlara dua et (Ölümünden sonra, ellerini kaldırıp hayır duasını
yap. Hz. Peygamber (s.a.v.) ölümlerinden sonra baba ve anneye
yapılacak en büyük iyiliğin; onlara dua, sözlerini yerine getirmek,
akrabalarıyla ilişkiyi devam ettirmek olduğunu belirtmiştir.)
Sevgili gençler. Anne ve babanıza isimleriyle seslenmek yerine
anneciğim-babacığım diye sevgi kokan bir şekilde seslenin.