Dizelerin söylenme sebebini bilirsiniz. Recaizade Ekrem'in çok
sevdiği dostu, bestekâr Şevki bey vefat eder. Bu vefat, Recaizade
Ekrem'i hayli sarsar. Bahar gelmiştir. Sevinmek lazım ama dost
olmayınca baharın da tadı kalmaz. Şevki'siz baharın şevkinin
olmadığını anlatır Recaizade. Ve şöyle der:
"Gül hazin, sümbül perişan, bağ-ı zarın şevki yok,
Geldi amma neyleyim sensiz baharın şevki yok"
Bayram geldi. Hoş geldi. Sefa verdi. Ama İslam âleminin durumunu
görünce bayramın şevki kalmadı diyecek hale geliyoruz. Bu cümleleri
ümitsiz olasınız diye değil, daha da gayret edesiniz diye
söylüyorum. Hiç mi hiç ümitsiz değilim. İnşallah gelecek günler
güzel olacak. Karanlık aydınlığa mağlup olacak inşallah.
Gayretimizi ve duamızı hiç azaltmayacağız...