Teknolojinin, bilimin, hayatı kolaylaştıran devasa gelişmelerin varlığına rağmen insanlık tatmin olamamanın ve bunalımın pençesinde kıvranıyor. Ne seyahatler, ne son model arabalar, ne tatiller, ne muhteşem akıllı binalar, ne de bütün zevk ve sefalar yüreklerdeki bunalıma çare olabiliyor. Çare olamaz da. İnsan yaradılış, varoluş hikmetini ıskaladı ve kendini boş avuntularla oyaladı. Ve insan hem yer ve gökteki bozulmanın fitilini ateşledi hem de suçu kendinden başkasına atmaya çalıştı:
"İnsanların kendi elleriyle yapıp ettikleri yüzünden karada ve denizde fesat ve bozulma çıktı. Umulur ki, fesatlık ve fırsatçılık yapmaktan dönerler diye Allah onlara yaptıklarının bir...