Öncelikle onlara insan olmayı, vicdanlı olmayı öğretmeliyiz.
Akıllarını başkasına emanet etmemeleri gerektiğini anlatmalıyız.
Sonra da, onlara Kuran-ı Kerim'i ve Hz. Peygamber'in (s.a.v.)
ahlakını öğretmeliyiz. Kuran-ı Kerim'i kabul edip, sahih hadisleri
inkâr eden insanların tehlikeli ve bazı yerlerle bağlantılı
olduğunu anlatarak. Çünkü hadisleri inkâr etmek, şefaati inkâr
etmek ve Hz. Peygamber'in (s.a.v.) algısını kirletmekle O'nu
etkisizleştirmek fikrinin arka boyutunda kendi hoca, önder ve din
adamlarını onun yerine yerleştirmek fikri vardır. Efendimizin
tartışıldığı yerde şer vardır. Bela vardır. Maneviyatsızlık ve
kokuşmuşluk vardır. Efendimiz, Kuran'ı anlamada yegâne
dengedir.
Tasavvufa karşı duruşumuz ne olmalı?
- Tasavvuf İslam'ın manevi, sevgi ve merhamet cephesini gösterir.
Doğru bir tasavvufi edep insanı insan eder. Çünkü tasavvufun
özünde; rahmet, hoşgörü ve af vardır. Yanlış uygulanan bir
tasavvufi anlayış, istismar kapısı haline gelir. İstismar edilen bu
tür yerleri bahane ederek, bütün tasavvufa saldırmak yanlıştır.
İnsanları seçeneksiz bırakmaktır.
Tasavvufta şeyhin konumu nedir?
- Tasavvufta şeyh, insanı eğiten ve doğru yöne yönlendiren bir
öğretmen gibidir.
Şeyhim beni cennete gönderebilir mi?
- Şeyhin sana ancak hakikate giden yolu gösterir. Senin cennet veya
cehennemine karar verecek olan sadece Yüce Allah'tır. Yüce Allah da
senin imanına ve ameline göre karar verir. Netice hüküm O'nundur.
Dilerse affeder, dilerse azap eder.
Hz. Peygamber (s.a.v.) şefaat edecek mi?