Dini yeniden yazmaya gerek yok. Dini reforme etmeye de gerek
yok. Din, hiçbir zaman deforme olmadı, tahrif olmadı zira.
Dinin temel iki kaynağı olan Kuran-ı Kerim ve Hz. Peygamber'in
(s.a.v.) Sahih Sünnetlerini tartışmak vahyi tartışmak anlamına
gelir.
Hz. Peygamber'den (s.a.v.) sonra gelen dört raşid halife döneminde
oluşmuş dini yorum ve kabuller, onlardan sonra gelen büyük
hukukçular -mezhep imamlarıdöneminde güçlü bir sistematiğe
dönüştürüldü ki ona 'ehl-i sünnet' bilinci demekteyiz. Bu büyük
bilinç, radikal ve safsatacı din anlayışından uzak, Kuran
ayetleriyle oynaşmaya müsaade etmeyen sağlam bir çizgiyi bizlere
taşıdı. İşte tam bu noktada duralım:
Zira birkaç yıldır ülkemizde Kuran-ı Kerim'i referans aldığını
söyleyen ama esasında; Kuran'ı Yüce Allah'ın maksadı ve Hz.
Peygamber'in algısının -tefsirinin- dışında yorumlayarak, bir yeni
din algısı oluşturmaya gayret eden; saygısız, şımarık, saldırgan,
ilkesiz, ağzı ve kelamı bozuk -kısacası vahyin bütün edebinden
yoksun- bir yığınla karşı karşıyayız.
Sosyal medyada yapılmış bir paylaşım, basit ve ama bir o kadar
çarpıcı şekilde bu şekilsiz hamleyi göz önüne seriyor. Paylaşımda
şöyle bir değerlendirme yapılmış:
"Önce, biri çıkıp eski büyük alimlere dil uzattı. Sonra diğeri ben
ondan geri kalmam deyip işi sahabelere getirdi. Diğeri hadisleri
inkar edersem ben de ünlü olabilirim deyip atladı meydana. Biri
kaderi, diğeri şefaati, başkası kabir azabını inkar etti. Kimisi
İmam Buhari'ye küfretti. Kimisi İmamı Azam'ı alay konusu etti. Bir
başkası peygamberler gaybı bilmez derken ipin ucu iyice kaçtı
Kuran'daki ayetler değişmeli diyen sözde ilahiyatçılar çıktı."
Sonradan gelenler, önden geçenlere küfretmedikçe kıyamet kopmayacak
diyen Efendimizin uyarıları birbiri ardınca gerçekleşiyor. Benim
sünnetime ve benden sonra dosdoğru halifelerin sünnetine (yoluna)
uyun (İbn Mace) diyen efendimizin uyarıları boş ve itibarsız bir
söz gibi algılanır oldu. Gençlerin bir kısmı; kulağa hoş gelen bu
tahribatçı gevezelerin, felsefe şehvetlerinin peşine takıldılar. Bu
dall ver mudil -sapan ve saptırancenahın kendilerini Hz. Resul'e ve
Kuran'a hasım yaptıklarının farkına bile varmadılar.