Gayb bilgisi hem bildirilmemiş metafizik âlemi ile ilgili bilgileri ve hem de geleceğe ait bilgileri kapsıyor. Gaybın bütün bilgisi, anahtarı ve tasarrufu şüphesiz Yüce Allah'a aittir. Hiç kimsenin, Yüce Allah'ın müsaadesi olmadan bu âleme girmesi, bilgilenmesi veya bilgilendirilmesi mümkün değildir.
Nitekim Hz. Peygamber'e (s.a.v.) nisbet edilen ayette; Şayet ben gaybı bilseydim (yani gaybe ait bütün bilgilere ulaşabilseydim) hayrı çoğaltırdım" (Araf, 188) ifadesi gaybı kendi kendine bilmek veya dilediğinde dilediğine ulaşmak noktasının muhalifliği -imkânsızlığı- ile ilgilidir.
Birçok ayette Yüce Allah'ın gaybın dilediğine açtığına şahit oluyoruz. Bundan kastedilen "Kuran'daki" gayb değildir. Yani sırf vahiy ile ilgili konular değildir.
Kehf suresinde geçen Hz. Musa ile salih kul (ki Hz. Hızır olduğu söylenir) arasındaki gaybi bilgi alışverişi bunun açık delilidir. (Kehf Suresi, 60-82) Hz.Musa peygamber olduğu halde gaybe -geleceğe- ait kendisine bildirilmeyen olayları bilemez. Ama peygamber olmayan ve kendisine vahiy gelmeyen ve ama ledünni (Allah tarafından özel ilham ile bilgilendirilmiş) bir kul olan Hz. Musa'nın yol arkadaşı geleceğe ait bilgilerle donanımlı kılınmıştır.