Hz. Ali'nin hayatı iki türlü mücadele ile geçmiştir.
Dışarıda İslam'ı yaymanın önündeki engeli kaldırırken
içeride, Cemel, Sıffın -Nehrevan gibi savaşlarla meşgul
olmuştur.
Bu savaşlardan 'Haricilerle olan savaş sonunda İmam Ali (r.a.)
suikast sonucu şehit oldu. Emevilerin sona ermesinde de haricilik
etkili oldu.
Suriye ordusu ile Hz. Ali arasındaki savaşta (Sıffin) sonuç
alamayınca hakeme gidilmeye karar verildi. Hz. Ali taraftarları;
Hucurat 9. ayeti gereği asilerle savaş yapmak arzusundaydı. Hz.Ali
ise, orta bir yolun bulunmasına ikna edilmişti. Hakemle ve barışla
işi bitirelim niyetindeydi. Daha çok Müslüman kanı akmasın
diye.
Ama Hz. Ali taraftarlarının bir kısmı; En'am 57. ayetine dayanarak,
"Kuran ayeti dururken hakeme gidemezsin" dediler. Ve ölçü olarak da
'Hüküm yalnızca Allah'a aittir' (En'am 57) ayetini öne
sürdüler.
Böylece Harura denilen köye çekilen bu grup, sonradan
Hariciler diye adlandırılan grubun temelini atmış oldu. Bunlar o
günkü Suriye ordusunu da, Hz. Ali'yi de -haşa- yoldan çıkmış ilan
ettiler. Bu olaylarda iki önemli ayrıntı dikkati çeker.
Birincisi şudur: Suriye ordusu (Hz.Muaviye taraftarları) Hz.
Ali'ye (r.a.) yenileceklerini anlayınca mızraklarına Kuran
sayfalarını takarak, Hz.Ali taraftarlarını durdurmak ve savaşı
etkilemek istediler. Hz. Ali ordusuna "bu bir hiledir yürüyün" dese
de ordu yürümedi. Hz. Ali'nin ordusu bu oyuna geldi ve "biz
Kuran'la savaşamayız" diye silah bıraktılar.
İkincisi ise şudur: Aynı savaşta Hz. Ali Suriye ordusuyla
anlaşmak için hakeme olayı bırakınca içlerinde bunların da olduğu
bir grup da "Hüküm yalnızca Allah'a aittir" (En'am 57) ayetini öne
sürüp bu tahkim yani hakem olayını reddettiler.