Hayat çok kısa. Ömürün saatleri sayılı. Nefesler de öyle
aslında. Hayat ile ölüm arasındaki bağın ne zaman kopacağı belli
değil. Hayata dair her zevki yaşamak istiyorsun. "Gün
bugündür" diyorsun. "Bir daha mı
geleceğim" diyorsun. Senin bu bakışına hak da veriyorum.
Çünkü sen hep zevk, sefa, çal oyna gibi bir pencereden baktın. O
pencereden panorama öyle işte. Gördüğün gibi.
Sen her şeyini ötede bir hayat yok, varsa yoksa her şey bugüne dair
diyerek kurguladın. Bir an için bile olsa yanılabileceğini
düşünmedin. Hâlbuki en çok yanılanlar, hiç yanılmayacağını
zannedenlerdir.
AHİRETTEKİ NİMETLERİ DÜŞÜN
Sana dikkatli olmanı, hesabını düzgün yapmanı, tedbirli olmanı,
öldükten sonra hiç hesaba katmadığın bir âlemle karşılaşacağını
söyleyenleri dinlemedin. Kısaca, bugüne kadar bildiğini yaptın.
İçine doğana göre hareket ettin. Benliğin üzerinde bir ben varsa, o
da benim dedin. Tamam anladık.
Kendini merkeze koyuyor, her şeyi kendine göre yorumluyorsun. Sen
hiç mi yanılabileceğini hesaba katmadın? Ya yanılıyorsan! Ya
dediğin gibi...