Furkan suresinin art arda gelen üç ayeti çağımızda inanç-akaid
alanında yaşadığımız eksen kaymasına işaret ediyor. Ve hiçbir
dönemde yaşanmayan bir cehalete dikkatimizi çekiyor.
Bir iki yıldır anlam itibariyle öze inmeyen hadis, rivayet
kavramından uzak ve ilgisiz insanların önlerine konulup akıllarının
çelindiği birkaç hadis (rivayet) etrafında öyle bir algı
oluşturuluyor ki, Hz. Peygamber'e (s.a.v.) karşı bir nefret rüzgârı
estiriliyor.
Uydurma rivayetlerle veya mecaz anlamlı veya yorumlanması gereken
sahih hadisler alaycı ve aşağılayıcı bir üslupla ve öyle bir
takdimle sunuluyor ki, dini ilimlerden uzak, saf ve temiz niyetli
insanlarda peygambere karşı bir mesafe başlıyor. İman kodları
yerinden oynamış; amentunun ikinci şıkkında şüphesi olan bir akımın
'Allah'ın varlığını' yakın gelecekte reddedeceğini bilmek
müneccimlik değil.
Kurancılık hareketi olarak başlayan ve temelde Hz. Peygamber'i
(s.a.v.) ve hayatını, hadislerini, 23 yıllık tecrübesini, Kur'an'ı
tefsirini yok sayan bu zihniyetin yaptığı tahribatın farkında
olmaması mümkün değildir. O zaman bunun bir proje olduğu inkâr
edilemez.
Bu taife Kur'an-ı Kerim'in ayetlerini izah ederken ya kendince yeni
bir ıstılah ediniyorlar veya hadislerden yararlanmakla beraber
hadis ilminin adını kullanmadan ayetleri anladıklarını iddia
ediyorlar.