Nihat Hatipoğlu Sabah Gazetesi

Medine ruhu lazım

Bir seferden dönülüyor. Zafer kazanılmıştır. Hz. Peygamber (s.a.v.) sahabenin en rahat olduğu, zaferle şahlandığı bir anda dikkatleri kalp hayatına çekiyor. "Siz küçük cihattan büyük cihada...

08 Ocak 2016 | 138 okunma

Bir seferden dönülüyor. Zafer kazanılmıştır. Hz. Peygamber (s.a.v.) sahabenin en rahat olduğu, zaferle şahlandığı bir anda dikkatleri kalp hayatına çekiyor. "Siz küçük cihattan büyük cihada döndünüz." Küçük cihat dedikleri savaş, büyük cihat dedikleri ise nefisle mücadeledir.
Müslümanlar, en rahat oldukları dönemlerde hep darbe almış, hep hesap etmedikleri bedeller ödemişlerdir. Nefislerine yenilmiş, rehavete uğramışlardır.
Hz. Peygamber'in (s.a.v.) döneminde -Medine'deki- nifak hareketleri tahrip itibariyle bir Uhud'dan daha az zarar verici değildir. Dırar mescidini inşa eden münafık Ebu Amir Rahip, her seferde ikilik çıkaran münafık Abdullah bin Ubey, toplumda oluşturdukları sarsıntı itibariyle Ebu Cehil'den daha çok zarar vermişlerdir.
Hz. Peygamber (s.a.v.) bunun farkında olduğu için Medine'de kardeşlik akdi oluşturmuş, sahabeyi İslam'ı tebliğe memur kılmış, hareket alanını genişletmiş, üniversite misyonu yüklenmiş olan Suffa'yı kurmuş, diğer ülkelere davetçiler göndermiş, yakın kabilelerle birebir bağlantıya geçmiş, sahabeyi Medine'ye hapsetmemiş bilakis yeni alanlar oluşturmuştur. Medine toplumunu dar bir alandan geniş merkezlere taşımıştır.
Diğer yandan Medine'de toplu zikir yapan sahabeyi yalnız bırakmamış. Teheccüde teşvik etmiş. Kölelerin azadına yönlendirmiştir. Vefat eden dostlarıyla ve aileleriyle özel ilgilenmiş, borçluların borçlarını ödemiş, bazen ne rüya gördünüz gibi, çok teferruat sayılabilecek ayrıntılara bile önem vermiştir. Pazarı dolaşmış, ağaç dikimine önem vermiş, sahabeye arazı tahsisi yapmış, hayata dair her alana el atmıştır.
Efendimiz zaferlerden sonra kalplerin ıslahına önem vermiştir. Kalpleri birleştirmiş, telif etmiştir. Ayrı gayrilerı tahliye etmiştir. Dostlarını ihmal etmemiştir. Göremediği dostunu sormuştur. Namaza gelmeyenin neden gelmediğini sorgulamıştır. Kenarda kalana değer vermiştir.
Hicrete zorlanılan yerlerde bir Mekke ruhu, İslam'ı yaşayan yerlerde ise bir Medine heyecanı lazımdır. Kuba mescidini inşa eden heyecan olmasaydı Medine toplumu nasıl oluşacaktı ki. 

***

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Büyük Rus yazar Tolstoy’un İslam ve Peygamber hayranlığı 22 Kasım 2024 | 56 Okunma Dindarlık zayıflıyor mu? 15 Kasım 2024 | 290 Okunma Büyük yazar Victor Hugo’dan Hz. Muhammed şiiri 08 Kasım 2024 | 409 Okunma Vefasız insanlar olduk 01 Kasım 2024 | 74 Okunma Mısır’dan izlenimler 25 Ekim 2024 | 190 Okunma