Dünya ile ahiret arasındaki ara bölge olan mezar hep merak edilir. Buradaki azap kişinin ameline göre değişir. Ancak buradaki azap “gıybet, söz taşıma, temizliğe dikkat etmeme” gibi hatalardan dolayıdır. Kul hakları da buna eklenebilir. Fakat gerçek anlamdaki büyük hesaplar kıyamet gününde görülecektir
Mezar ve ötesindeki âlem hep merak edilmiştir. Mezar, dünya ile
ahiret arasında bir ara bölgedir. Mezar âlemine 'berzah' âlemi de
denir. Mezara konulan kişinin ruhu o esnada vücudun içinde
değildir. İnsandaki canlılık ruhla sağlanır. Bu nedenle de ölüm
aslında ruhun değil, vücudun ölümüdür. Ölüm dediğimiz olay, ruhun
vücuttan alınmasıdır. Ruh vücuttan melekler tarafından teslim
alınır. Kişi iyi bir insansa ruhunu 'rahmet melekleri' teslim
alırlar. Onu semanın en üst noktalarına doğru götürürler. Ölen kişi
kötü bir insansa 'azap melekleri' onu teslim alırlar ve yerin alt
tabakalarına doğru taşırlar.
Kişi mezara konulur. O esnada mezarın başındaki hoca efendi telkin
denilen uygulamayı yapar. Telkin, mezardaki kişiye iman ile ilgili
hakikatleri hatırlatmak anlamında yapılan bir duadır. İslam
âlimleri bu usulün kullanılmasını tavsiye etmişlerdir. Hanefiler
bunu meşru görürler. Şafiiler ve bazı Hanbeli fıkıhçıları ise bunu
müstehap sayarlar. Telkin okunurken ölüyü gömenler yavaş yavaş
mezarlığı terk ederler. Orada hoca efendi ile birkaç kişi kalır.
Peki, okunan telkini ölü duyar mı? Allah dilerse elbette duyar,
Allah dilemezse kimse ölüye bir şey duyuramaz.
Denilir ki herkes mezarlığı terk ettiğinde, ruhu vücuduna iade
edilen mezardaki ölü de kalkıp gitmek ister ve bunu yapmak isterken
de başını başucuna konulan taşa çarpar. Bu halk arasında yaygın bir
inançtır. Burada kastedilen şey; fiziki anlamda başını çarpmak
değildir elbette. Ölüde bir hareket görülmez. Eğer böyle bir hadise
oluyorsa bu uykudayken yaşanan rüyaya benzer bir durumdur. Mecazi
anlamda bir harekettir.
Aslında kişinin ruhu öldükten sonra gömülünceye kadar geçirdiği
aşamada zaman zaman kendi cesedini müşahede eder ve cenazesinde
olanlardan kısmen de olsa haberdar olur. Ruh bir anlamda vücudunu
takip eder. Ama vücut mezara konulup herkes ayrılırken ölen kişi
olanların tamamen farkına varır.