İslam düşmanları Müslümanlar arasındaki didişmeden haz duyarlar.
Bunun zeminini sağlarlar. Bu ferdi anlamda da böyledir. Devletler çapında da böyledir. Müslüman ülkeleri birbiriyle anlaşamaz görmek bu taifenin en sevdiği pozisyonudur. Bu şer odaklarını sevindirmemek lazım.
Bazen Müslümanlar -dünyevi veya uhrevi nedenlerden dolayı- birbiriyle zıtlaştığında yine bu iflah etmez taife bıyık altından gülümseyerek manzarayı seyreder. Kavga ettirir. Çatıştırır.
Ayrıştırmayı derinleştirir.
Medyadaki üslup!
Medyada zaman zaman dindar yazarlar arasında görülen ve asla tasvip edilmeyecek olan çirkin üslup bu taifenin iştahını kabartır. Uzaktan alkış tutarlar.
Dindarlar arasındaki muhalefet bir küfürleşmeye, hakarete, seviyesi düşük tanımlamalara dönüşmemelidir.
Herkes düşüncesini hâkim ve edib bir üslupla söyleyebilir. Söylemelidir.
Ama karşı tarafa illaki söz dokundurup hakaret edip, onur ve şerefine zarar verecek bir noktaya vardırılmalıdır.
Ancak kalem erbabının bu olgunlukta olduğunu söylemek zordur maalesef.
İmamı Şafii, Bağdat'ta sabah namazını kıldığında ikinci rekâtta okuduğu 'kunut' duasını terk etmişti.