Peygamberimiz (s.a.v.) erkekleri eşleri konusunda şöyle
uyarıyor: "Sizler onları Allah'ın sözü üzerine alıp kendinize helal
kıldınız."
Bunun anlamı şudur: Nikâh kıyarken siz zor bir mukaveleye imza
attınız. Hanımınızla evlilik imzası attığınızda, nikâh kıyıldığında
diğer yandan da Yüce Allah'a bir söz verdiniz. Ben bu hanıma bütün
haklarını birebir vereceğim dediniz. Peki, neydi bu haklar?
1- Eşinize söz verdiğiniz mehri vermeniz lazım. Ya evlilik
esnasında veya sonra. (Nisa, 4) Mehir, evlenen kadının gelecek
güvencesi olarak eşinden istediği altın, daire, arsa, vs
olabilir.
2- Eşinizin her türlü ihtiyacını ve geçimini sağlamalısınız.
Elbette ki gücünüzün yettiği kadarınca. (Bakara, 233) Bu hususta
hanımlar da eşlerine karşı anlayışlı olmalı, kocasını gücü
yetmediği yükümlülüklere zorlamamalıdır.
3- Eşinize saygı göstermelisiniz. Peygamberimiz (s.a.v.) veda
hutbesinde: "Kadınlar konusunda Allah'tan korkun, çünkü sizler
onları Allah'ın emaneti olarak aldınız" buyurmuştur.
4- Eşinizle iyi geçinmeye gayret etmelisiniz. Kur'an-ı Kerim
"Onlarla iyi geçinin" (Nisa, 19) buyurur.
5- Eşinizin, sinirlilik, tembellik gibi varsa kötü huylarını
görmezlikten gelin. Zira eşinizin hoşlanmadığınız bir tarafı varsa,
elbette hoşlanacağınız yönleri de vardır. Çocuklarınıza bağlılığı,
eve sadakati gibi... Siz bunları da görün.
6- Bazı hatalarına göz yumun. Bazen size sinirlenip bir söz
söylemişse hemen acı bir cevap vermeye yönelmeyin.
7- Ev işlerinde ona yardım edin. Hz. Peygamber (s.a.v.) eşlerine ev
işlerinde destek olurdu. İçeceği suyunu kendisi alır, ayakkabısını
kendi yamardı.
8- Eşiniz için süslenin. Güzel görünün. Bizler çoğu kez dışarısı
için süslenir, kokulanır, en temiz elbiseyi giyeriz ama evde çok
perişan bir halde otururuz. Eşimizin üzerimizdeki hakkı dışardaki
insanlardan elbette çok daha fazladır.
9- Eşinizin sırlarını yaymayın. İlerde boşansanız bile onların
gizli hallerini çevreyle paylaşmanız en büyük günahlardan biridir.
Erdemli kişiliğe aykırıdır.
10- Hz. Peygamber (s.a.v.) bu hususta şöyle buyuruyor: "Mahşerde en
kötü insan eşiyle yakınlaşıp sonra da onun hallerini sağda-solda
konuşan kişidir." 11- Eşinizi ibadete teşvik ediniz. Ama siz güzel
örnek olunuz.
12- Eşinizin onurunu, iffetini, saygınlığını koruyun.
13- Gelin – kaynana anlaşmazlığında annenizi de, eşinizi de
ezmeyin. Akıllıca bir yol izleyin. Ama annenizin çok önemli
olduğunu da unutmayın.
Evlilik için yola çıktığınızda bunlara dikkat etseniz bu bile
sağlıklı bir yuva için yeterli olur.
UZUN BİR HAYAT SÜRMEK
Abdullah İbni Şeddad (ra) anlatıyor:
Beni Uzre kabilesinden üç kişi Resulu Ekrem sallallahü aleyhi ve
sellem'in huzuruna gelip Müslüman oldular. Bunlar yoksul
insanlardı. Peygamber Efendimiz (sav):
-Benim adıma, bunların geçimini kim üzerine almak ister? diye
sordu.
Cennetle müjdelenen on kişiden biri olan Hz. Talha bin Ubeydullah
(ra):
-Ben alırım, dedi.
Onlar da Talha'nın (ra) yanında kalmaya başladılar. Bunlardan biri,
Hz. Peygamber'in gönderdiği bir askeri birliğe katıldı ve o seferde
şehit oldu. İkinci sahabe uzun bir müddet sonra başka bir seferde
şehit düştü.
Ve üç arkadaştan ikisi şehit olmuştu. Üçüncü sahabe ise savaşta
değil, daha sonraları rahat döşeğinde öldü.
Talha bin Ubeydullah (ra) sözüne şöyle devam eder:
Bir gece rüyamda bu üç kişinin cennete girdiğini gördüm. Ama garip
olanı şuydu. Arkadaşlarından sonra rahat döşeğinde ölen adam en
öndeydi. Onun arkasında şehit olan ikinci adam duruyordu. İlk şehit
olan ise en arkadaydı.
Gördüğüm bu hal zihnimi meşgul etti. Ben de Rasulü Ekrem'e (sav)
giderek rüyamı anlattım. Allah'ın elçisi bana şunları söyledi:
-Bunun neyini anlamadın, Talha? Allah katında en faziletli kimse,
Müslüman olarak uzun bir hayat süren ve Sübhanallah, Allahü Ekber,
Lailaheillallah diye Allah'ı çokça zikredendir. En son ölen uzun
yaşadığı yıllarda oruç tuttu, namaz kıldı. Daha fazla ibadet etti.
Diğerlerinden farkı budur.
BİR AYET
Ey Rabbimiz! Üzerimize sabır yağdır ve Müslüman olarak bizim
canımızı al." (Araf 126)
BİR DUA
Hz. Enes İbn-i Mâlik'in duası
Allah'ım, hamd sana mahsustur. Senden başka hamd olmaya lâyık
yoktur. Sen istemeden veren, bol bol ihsan edensin. Ey yerleri ve
gökleri meydana getiren, ey celâl ve ikram sahibi olan, ey ebedî
hay ve kayyum olan Allah! Muhammed'in (sav) ve O'nun âli ve
ashabına rahmet eyle. Rahmetinle beraber, arzularımı kabul et; ey
merhametlilerin en merhametlisi, koruyucuların en koruyucusu!
BİR HADİS
Bir Müslümanın diktiği ağaçtan veya ektiği ekinden insan, hayvan ve
kuşların yedikleri şeyler, o Müslüman için birer sadakadır.
(Buhârî, Edeb, 27; Müslim, Müsâkât, 7, 10.)
BİR ESMA
EL-FETTAH: Her türlü sıkıntıyı gideren.
BİR SÜNNET
Güneş tam tepede iken yani öğle vakti bir miktar uyumak,
uyuyamıyorsa bile 10 dakika gözleri kapatmak.
SORU - CEVAP
Namaz aslında kişinin Allah ile konuşması, O'na imanını, kulluğunu
ifade etmesidir. Gerçek anlamda namaz kılan kişi, her türlü
dünyalığı seccadenin dışında bırakmalıdır. Bununla beraber namaz
esnasında bu tür şeylerin akla gelmesi namazı bozmaz. Belki manevi
lezzetini azaltır.
Saygısızlık kastı olmaksızın ayaklarınızı kıbleye doğru uzatmanızda
bir sakınca yoktur. Tabii ki bu hassasiyetiniz de, saygın bir
hassasiyettir. Ama bunun günahı yoktur.
Bir hadiste, bir Müslüman imanı yerindeyken, yani imanlı olduğu
halde zina etmez tarzında bir ifade yer alır. Bundan ötürü bazı
âlimler, kişi zina ederken imanı kendisini terk eder derler. Çünkü
bu kutsi duygu ile zina bir arada bulunamazlar.
Bazı âlimler ise bu hadisi, gerçek bir imanla iman etmiş olsaydı,
zina edemezdi tarzında değerlendirmişlerdir. Neticede; zinayı meşru
saymadıkça, zina eden dinden çıkmaz. Ama büyük günah işlemiş
olur.