Nefsimizi dizginlemek, kendimize hâkim olmak hakikaten zor. İşte bu günler zoru başarmamız gereken günler...
Oruç, susuz kalmak ve yemek yememekten ibaret olan bir ibadet
değildir. Asıl oruç kalple ve diğer azalarla tutulur. Rabbine
tevekkül ederek kulluk derecesini yükseltmiş insanların orucu, kalp
orucudur. Hz. Peygamber (sav) "siz oruçluyken biri size sataşırsa
ben oruçluyum desin" buyuruyor.
Bu çok zor. Nefsimizi dizginlemek, kendimize hâkim olmak hakikaten
zor. İşte oruçlu olduğumuz günlerde, zoru başarmamız gerekiyor.
Belki beceremeyeceğimizi düşünüyoruz. Ama bu yolda gayret etmek
hepimizin vazifesi.
Dilimizle oruç tutalım; sadece doğruyu, güzeli söyleyelim. Yeri
geldiğinde susalım. Gıybetten özellikle kaçınalım. Gözümüzle oruç
tutalım; harama bakmayalım. Kulağımızla oruç tutalım; harama kulak
vermeyelim. Harama yaklaşmayalım. Helal yiyelim. Kalbimizle oruç
tutalım; Allah'ın rızasını dileyelim. Oruçtan hoşnut olalım.
Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuş: "Ümmetime ramazan ayında beş
şey verilmiştir ki, bundan benden önceki hiçbir peygambere
verilmemiştir.
1. Ramazan ayının ilk gecesi olunca Allah azze ve celle ümmetime
(rahmet bakışıyla) bakar. Allah her kime böyle bakarsa ona ebedi
olarak azap etmez.
2. Akşamladıklarında ağızlarının kokusu Allah katında misk
kokusundan daha güzeldir. Temiz tutun ama bundan dolayı da
üzülmeyin.
3. Melekler her gün ve gece oruç tutanlara istiğfar ederler,
bağışlanmalarını dilerler.
4. Allah azze ve celle cennetine emredip; "kullarım için hazırlanıp
süslen. Onların dünya meşakkatlerinden kurtulup benim yurduma ve
ihsanıma istirahat için gelmeleri yaklaştı" buyurur ki insan
ahirette cennete girebilsin.
5. Gecenin sonu olunca, Allah bütün tecelli ettiklerini, hepsini
bağışlar.
Rabbimiz bizden zor bir şey istiyor ama mükâfatını kat kat veriyor.
Ramazan, işte böyle bereketli bir ay.