Mekke'de inen 8 ayetlik Tekasür Suresi çarpıcı ifadelerle hayatımızı sorgular;
"O çokluk kuruntusu sizleri oyaladı. Ta kabirlere kadar gidip ziyaret edişinize kadar!
Öyle değil, ileride bileceksiniz!
Sonra yine öyle değil, ileride bileceksiniz.
Öyle değil, kesin olarak bilseniz andolsun ki, cehennemi mutlaka göreceksiniz! Sonra yine andolsun ki, onu yakın gözüyle göreceksiniz.
Sonra andolsun ki, o gün her nimetten sorgulanacaksınız." (1-8; Tekasür)
Farkında mısınız! Şeytan bizi öyle oyaladı ki. Öyle bir hale savrulduk ki, oyalandığımızı bile fark etmez hale geldik.
Şimdi önümüzde cehennemi görecek bir hakikatin kapısındayız. Az kaldı, böyle devam edersek imtihanı kaybedecek ve nimetten sorgulanacağız.
Günahlarımız çoğaldı
Kibir günahına yakalandık. Kibrimizi kutsadık. Enaniyet günahına yakalandık. Ene'ye yenildik. Empati yapmama günahına yakalandık. Düşmüşü ve düşkünü görmeme günahına girdik. Allah için olması gerekeni Rabbimizden esirgedik. Birbirimizi sevmeme günahına girdik. Dostlarımızın yüksek sesine değil, dost olmayanların fısıltılarına kalbimizde yer açtık.
Günlük yaşamaya çalıştık.
Zikrimizi, duamızı, teheccüdümüzü azalttık.
Sözlerimiz ve duygularımız Allah'tan nasip almayanların sözlerine benzedi. Allah'a firar etmek yerine kula firar ettik. Başımıza gelen her şeyin nefsimizden kaynaklandığını unuttuk.
Kısacası hem günahlarımız çeşitlendi ve çoğaldı hem de boş kuruntu ve hallerle oyalandık. Ama sureye dikkat edin. Üç defa 'bileceksiniz' diyor. Yani bilin ve kendinize gelin diyor. Hem de üç kez. Sonra şöyle diyor; Kendinize gelmez ve oyalanmaktan vazgeçmezseniz hem cehennem ve hem de sorgulanmakla muhatap olacaksınız.