İslam, Mekke - Medine ve bütün çevreye yayıldı. Yüce Allah'ın dini tamamlanıyordu. Artık ne Lat, ne Menat, ne Hübel ne de başka put kalmamıştı.
Unutulmuş olan tek Allah inancı yüreklerde yeniden yerini aldı. Artık putlara ve kullara değil, Yüce Rabbe kulluk yapılacaktı.
?Mekke'ye Yolculuk Var
Yapması gereken son bir iş kalmıştı. Ümmetinin başında hac yapmak ve hac yaptırmak. Hem hacc ibadetini yapacak ve hem de gönlünün sevgilisi olan Mekke'ye bir daha gidecek ve Kâbe'ye dokunacaktı. Mutluydu. Putperestliğin kökünü kazıdığı için mutluydu. Kâbe'yi göreceği, Hz. Hatice'nin mezarını gözleyeceği için mutluydu.İnsanların hacca davet edilmelerini emretti. Duyurdular. Binlerce insan hem Medine'ye ve hem de Mekke'ye akmaya başladılar. Herkes onunla hac yapmanın hazzını yaşamak istiyordu.
İhram hazırlığını yaptı. Devesinin sırtında, yanında en yakınları ve sahabesiyle Zulhuleyfe denilen ve Medine'ye on kilometre mesafede olan bölgeye geldi. Orada iki rekat ihram namazını kıldı. Sonra hac için niyet etti. Cemaatle beraber telbiye getirdiler.
?Lebbeyk Allahümme Lebbeyk
Telbiye, Allah'ın gelin emrine yapılan bir itaat çağrısıdır. Anlamı şudur; "Buyur ey Rabbim! Emrine geldim. Emrine hazırım. Buyur ey Allah'ım. Senin eşin ve ortağın yoktur. Mülk, güç, kudret sana aittir."
Allah'ım Rızanı İstiyorum
Binlerce insanla Zulhuleyfe'den hareket etti. Üzerinde ihram vardı. Yaşı: 63 civarındaydı. Yolculuk esnasında her tepeye çıktığında Lebbeyke duasını tekrar etti.
Mübarek başını göğe kaldırıp şöyle dua ediyordu: "Allah'ım! Rızanı ve cennetini istiyorum. Cehennem ateşinden ve senin bana gazaplanmandan sana sığınıyorum."
Saçlarına ve sakalına kır düşmüştü.
Namaz vakitleri için orduyu durduruyor, namaz kıldırıyordu. Sorulan soruları cevaplıyordu.