Hz. Peygamber (SAV) zamanında "Sulebe" isimli bir delikanlı,
mescide son derece bağlı bir hayat yaşıyor. Bir gün Peygamberimiz
(SAV) bu delikanlıyı bir yere gönderir. Delikanlı giderken, bir
kapı aralığında yıkanan çıplak bir kadın görür. Bir an gözünü
alamaz, sonra utanır. Hz. Peygamber'in yanına da gidemez. Kendi
kendine şöyle der: "Ben harama bulaşmış bu gözle Peygamberimize
nasıl bakacağım?" Genç, Efendimiz'in yanına gidemez. Medine'yi terk
edip dağa çıkar.
Peygamberimiz, Cebrail'in bilgilendirmesi üzerine Hz. Ömer'e ve Hz.
Selman'a bu delikanlıyı bulmak üzere tarif edeceği yere gitmelerini
emreder. İki sahabe yola çıkar. Bir çobana rastlayıp bu delikanlıyı
sorarlar. Çoban der ki: "Siz herhalde gece yarıları mağaradan çıkıp
haykıran delikanlıyı arıyorsunuz. O genç cehennemden kaçıyor." Hz.
Ömer merakla sorar: "Sen bu delikanlının cehennemden kaçtığını
nereden biliyorsun?" Çoban der ki: "Bağırmasından. 'Ya Rabbi!
Senden utanıyorum. Günahımdan utanıyorum' diye bağırıyor."
Hz. Ömer ve Hz. Selman, delikanlıyı yakalar ve ikna ederler.
Hz. Ömer genci, Peygamberimiz (SAV) namazdayken mescide getirir.
Efendimiz, delikanlıyı yanına çağırıp neden gittiğini sorar.
Genç...