Hz. Ömer, süte su katmayı yasaklıyor. Zira bu alışveriş fıtratı
bozar. Süt masumiyeti temsil eder. Çocuğu doyuran da süt değil mi
neticede? Onun için hem yasaklar hem de yasağın ardında durur.
Hatta gece yarısı bir anne ile kızı arasındaki süte su katma
diyaloğuna şahit olur. Annenin, kızına "Şu süte biraz su karıştır"
demesi üzerine kız, annesine "Müminlerin emiri süte su karıştırmayı
yasakladı" diye cevap verir. Annesi, "O şimdi nereden duyacak?"
deyince "Görünüşte ona itaat edip arkasından ona isyan mı edelim?
Ömer'in kendisi görmese, onun Rabbi görüyor" der.
Bu kızın şuuru, masumiyeti Hz. Ömer'in hoşuna gider ve sonuçta
kızı, oğluna gelin olarak alır. Ve bu aileden Emevilerin adil
halifesi Ömer b. Abdulaziz doğar.
Ne zaman ki en masumumuz olan süt erbabı -ki tüccarların en hassas
olanıdır- süte su karıştırdı fıtratımız bozuldu. Haram kazancı
normal görmeye başladık. Genlerimize haram kazancın tadı oturdu. O
zaman Hz. Ömer gibi bir insanın görünürde en basit olaya neden
müdahale ettiğini daha iyi anladık.
İNEK KOVAYI DEVİRDİ
Yıllar önce bir sütçüden süt alıyorduk. Hani şu mahalleleri dolaşan
ve sütünü arabada taşıyan sütçülerden biri....