Kibir duygusu kontrol edilemeyen bir özgüvenin insana
hazırladığı en çetin tuzaklardan biridir. Mevki, makam, para,
şöhret, kendini üstün görme gibi geçici dünyevi imtihanlar, dindar
insanların bir türlü yenemediği veya tedavi edemediği bir
hastalıktır. Her şer duyguyu yenebildik ama kibri bir türlü
yenemedik. Çünkü acziyetinin farkında olmayan, insanları küçümseyen
her fani kibir hastalığıyla imtihan olur. Kibri yenmenin en önemli
yolu insanın Rabbini ve kendini iyi tanımasıdır. Evet, kibir ehli
cehenneme girecektir. (Ğafir, 60)
Kibir ehlini, kibir ehli yapan en büyük günah hesap gününe iman
etmemeleridir. (Mümin, 27)
Ayetler kibir ehlinin çok açık bir şekilde tehdit ediyor.
Kibir duygusunu yenmek zorundayız. Şimdilik bu hastalık her
birimizi çepeçevre kavramış durumda. Hele de belli dünyevi makama
gelen ve bu imkana alışkın olmayıp da sonradan görev bazı
insanlarda bu duygunun daha azgın olduğunu görebiliyoruz. Zaten bu
insanlardır ki, imkân ve makamını terk ettiğinde şaşkınlık içine
girer ve bir türlü yeni pozisyonlarını kabullenemezler.