Dağdan inmemiş değil de... Cangıldan hiç çıkmamış gençleri
düşünün.
Silahlı çatışma dışında başka hiçbir şey düşünmemiş, sıradan
yaşamları olmamış, bir gün çalışmamışlar...
Öyle anormal şartlarda yaşamışlar ki sırtlarına askeri giysi
dışında kıyafet geçirmemişler...
Bogota ile 52 yıldır çatışan FARCKolombiya Devrimci Silahlı
Güçleri’nin çoğu genç militanı bu konumda.
FARC liderleri ile Kolombiya hükümeti arasında Küba’da 24
Ağustos’ta sağlanan “barış anlaşması”ndan sonra baş mevzu, bu
militanların encamının ne olacağı.
Bizde “terörist” addedilecek FARC, 1964’te soğuk savaşta, büyük
toprak sahiplerine karşı güçsüz köylüleri harekete geçiren komünist
partinin silahlı kolu şeklinde doğmuş. Süreçte daha sonra adam
kaçırmaktan, haraç ve kokain ticaretine kadar her türlü karanlık iş
ve şiddete karışan FARC grupları, Güney Amerika’da “gerilla” olarak
biliniyor.
Adaletin şimdi kurbanlara nasıl iade edileceğinin yanı sıra; bu
gerillaların nasıl silahsızlandırılacağı, affa uğrayıp
uğramayacakları/ nasıl af kapsamına alınacakları ve süreçte FARC’ın
nasıl siyasileşeceği tartışılıyor. “Küba anlaşması”nın özü bu.
Zihniyet değişikliği şart
Venezüella’nın eski devlet başkanı Hugo Chavez’in inisiyatifiyle 4
yıl önce başlayan ve Küba’da devam ederek Havana’da sonlanan “FARC
ile barışı”, Kolombiyalılar önce neşeyle sokaklarda kutladı...
Ama Cumhurbaşkanı Juan Manuel Santos ile “Timoçenko” lakaplı FARC
lideri Rodrigo Lodono Echeverri arasında varılan anlaşmanın
“artırılmış gerçekliği” ülkeye çöktükçe, sorular arttı...
Hızla göz attığım Kolombiya gazetelerinin başlıklarında örneğin
“af” en öncelikli tartışma konusu.
“Adam kaçırmak”, “işkence”, “tecavüz”, “halkı göçe zorlamak”,
“savaş suçu” gibi cürümlere bulaşan gerilalar genel af kapsamı
dışında tutularak özel “barış mahkemelerinde” yargılanacaklar.
Ancak affa girmeyip cangıldan çıkanlar nereye, nasıl
yerleştirilecek? Bu süreç hukuk sisteminde, siyasette, “resmi
tarih”te ne değişiklikler yaratacak? İşte bunlar sorgulanıyor.
Marquez’in “büyülü gerçekçiliği” yanında bir “şiddet” ülkesi olarak
anılan Kolombiya’da sadece uygar prensipler etrafında anlaşmaya
varmak yetmiyor. Uygar prensipleri yaşama geçirecek bir zihniyet
değişikliği gerekiyor.
FARC’sız nasıl oluruz?
“El Espectador” yazarı Francisco Real Buitrago örneğin; “Kolombiya
tarihi boyunca Güney Amerika’nın en büyük şiddet ülkesi olmuştur”
diye ekliyor: “FARC’la varılan anlaşma bu açıdan çok önemli ama bu
sadece bir ilk aşamadır.”
Bir diğer yazar Ricardo Silva Romero da “Kolombiya yenilgiye alışık
da olsa, bir rüyanın doruğundaki gibi artık Kolombiyalı olmanın bir
narkotikçi, bir gerilla ya da paramiliter çeteci veya bir canavar
olmak demek olmadığının şimdi dünya tarafından teyidini bekliyor”
diyerek devam ediyor: