Deniz Baykal, emboli
operasyonuna dek.. siyasetin ortasında olan bir isim. Son olarak
Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi toplantıları için
Strasbourg’a gidiyor. Ve Strasbourg dönüşü hastaneye
kaldırılıyor.
Strasbourg’da kendisini son gören isimlerden biri, Avrupa’nın müze
sinemalarından Odyssée’yi yöneten Faruk
Günaltay.
Strasbourg’da geniş siyasi ve diplomatik çevresi ile bilinen
Günaltay; Deniz Baykal ve CHP heyetindeki Haluk Koç,
İlhan Kesici, Gülsün Bilgehan ile beraber
perşembe gecesi kentin ünlü balık restoranı “L’Alsace à Table”da
bir yemek yiyor.
Restoranın harika deniz ürünlerini deneyen duayen politikacının
fizik kondisyonu o gece de her zamanki gibi sıradışı görünüyor ve
masada herkese parmak ısırttırıyor. Baykal, hiçbir şekilde üç gün
içinde “yoğun bakıma” girecek bir kişi izlenimi yaratmıyor.
Bilakis, her zamanki gibi yaşından çok genç ve dinç duruyor.
Beklenebileceği üzere, bütün gece siyaset konuşuluyor. Önce
Avrupa’daki sosyal demokrasinin encamı masaya yatırılıyor. Ufuk
turunun ardından sıra Türkiye’ye geliyor.
Adalet yürüyüşüne başlangıçta “Canım işte herkes gelip yürüyor mu?”
“cool”luğuyla yaklaşan ve mesafe koyan Baykal; Strasbourg’da 2.5
milyon insanın seferberliğinin önemini büyük tutkuyla
anlatıyor.
Bunun, 2019 bahsini kazanmak için bir umut başlangıcı olacağına
değiniyor. Son durağa koşarken
2019’u Deniz Bey, bir “son durak” ve “son şans” olarak
tanımlıyor.
Eğer o seçimler kazanılmazsa, “herkesin kendi başının çaresine
bakmak zorunda kalacağı bir sürece giril...