Çipras’ın Sintagma Meydanı’nda
“hayır” taraftarlarına yaptığı son kampanya konuşmasını izlediniz
mi?
Bizim “balkon konuşmaları”nı andırıyordu. Hamaset zirve
yapmıştı.
“Zafer şimdiden bizim!” diye “hayır”cılara gaz verdi
Çipras:
“Bugün tüm Avrupa’nın gözü bizim üzerimizde; evrenin gözü
Sintagma Meydanı ve demokrasinin doğduğu bu vatanın irili
ufaklı meydanları üzerinde. Demokrasininyeniden Avrupa’ya
dönmesine fırsat verelim… Bugün, kaderimizi elimize alma
kararımız ve Yunan halkına söz hakkını vermek cesaretine sahip
çıktığımız için kutlama yapıyoruz. Şantaj ve korkuyu
yenmek için şarkılar söylüyoruz. İnanın bana, kimse
Yunanistan’ı ait olduğu doğal yerden dışlamakla tehdit
edemez!Avrupa uygarlığının beşiği Yunanistan, hep öyle
kalacaktır…”
Çipras özetle “Avrupa biziz!” diyor. Ve Eski Kıta’ya “ders
vermek”ten dem vuruyor. Ama bu böbürlenmeleri meteliğe kurşun atan
bir ülkede yapıyor.
Dünya ve Avrupa’nın gözü evet, tabii doğru, Sintagma’da ama
Atina’dan -heyhat!-“demokrasi dersi” almak için değil; “kriz AB’yi
de acaba batırır mı?” endişesiyle…
Cumhuriyet’te misal dün bir fotoğraf
vardı…
Emekli maaşını alabilmek için beklerken ağlayan bir adamın
fotoğrafı…
Dünya dönüp Yunanistan’a baktığı zaman işte ne yazık ki yalnız
artık bunu görüyor. Çipras’ın retoriği o sebeple dozu abartılı
popülizm olmaktan öteye gidemiyor.
PODEMOS mesafe koydu
Bu gece zaferin “hayır”cılara mı, “evet”çilere mi gideceği belli
değil. Yoklamalar halkın radikal biçimde bölündüğünü
gösteriyor.
Ama sonuç ne olursa olsun, Avrupa
ve Merkel dahil, krizin tüm aktörleri
yönetilemeyen bu bunalımdan çok ağır imaj kaybına
uğruyorlar.
İç politik manevralarla bir “oldubitti”ye getirilen, şeffaflıktan
uzak Çipras’ın referendum hamlesi, Yunanistan’ın sınırları ötesine
“demokrasi dersi” vermek şöyle dursun
bilakis SYRİZA hükümetinin
inandırıcılığını mayınlıyor.
SYRİZA’nın İspanya’daki ruh
ikizi PODEMOS mesela…