ROMA -Giorgia Meloni, beyaz
tenli, sarışın, mavi gözlü, çıtı pıtı görünümlü hoş bir hanım.
Çizme’nin de en genç kadın lideri.
Ulusal marş, “İtalya’nın Biraderleri/Fratelli d’Italia (FdI)” adını
taşıyan ufak partisi, Berlusconi’nin “sağ
ittifakı” içinde yer alıyor...
Meloni’yi geçende Milano’da devasa bir İtalyan bayrağının önünde
yürürken izledim.
Yarım kilometre uzunluğundaki uçsuz bucaksız bayrağı, FdI
yandaşları başları üzerinde taşıyordu. Meloni de kortejin başında
yürüyordu.
Gazetecilerin “Milano’nun göçmen semti ‘Padova sokağında’, bunca
dev bir bayrak dolaştırmaktan meramınız nedir” sorusuna FdI lideri
gözünü kırpmadan; “Devletin burada da var olduğunu göstermek”
diyerek ekledi:
“Mega kentlerin periferilerinde yurttaşlar kendilerini devlet
tarafından terk edilmiş hissediyorlar. Onlara yasa güvencesi
altında yaşadıklarını, yalnız olmadıklarını gösteriyoruz.
Güvenliklerinin teminatı olacağımızı ve fakirlikle mücadele
edeceğimizi kanıtlıyoruz. Bayrağı, ‘partimizle güvenliğiniz
artacak’ demek adına, diğer büyük kentlerdeki başka sorunlu
mahallelere de taşıyacağız. (İktidar olunca da) Yeni hapishaneler
yaptıracağız, sokaklarda daha çok asker bulunduracağız, güvenlik
güçlerinin donanımlarını, ücretlerini artıracağız. Göçmenleri
yollayacağız, sınırları kapatacağız...”
Bu da ‘kitap’la popülizm
Meloni’den bu uzun alıntıyı yapmamın nedeni, İtalyan sağının dişi
liderinin “popülizm”in “cuk” oturan bir tanımı olması.
“Ulusal marş”ın adı ve bütün ulusun simgesi olması gereken bayrak,
tek bir parti tarafından m...