“İran’da sansürün şeytani gölgesi yaşamımı gölgeledi” diyor
film yapımcısı Hana Makhmalbaf… Tanımış
yönetmen Muhsin Makhmalbaf’ın da kızı olan
Hana’nın yaşamının dramını özetleyen sözler şöyle devam
ediyor:
“Ülkemi bir saat içinde, bir el çantasıyla terk ettim. Her
şeyimi geride bıraktım veobjelere bağlanmamak gerektiğini
bu sayede öğrendim.”
Çağdaş Sanat Fuarı “Contemporary İstanbul”un (Cİ)
açılışındayız... 16 bin metrekarelik bir alana yayılan ve 700
sanatçıyı kapsayan sergi bu yıl odağa “İransanatı” ve “İranlı
sanatçıları” koyuyor…
Kısa süre önce “Milano Expo”da gördüğüm en başarılı pavyonlardan
biri olarak “İran pavyonu”ndan söz ettiğimde, “Türk sekülerlerinin
anlamsız ve abartılı İran hayranlığı” diye abuk
subuk “tweet”ler atanlar olmuştu…
Elemtere fiş kem gözlere şiş… sonra İran “Milano Expo”nun en
beğenilen pavyonlarından biri seçilmesin mi?
Diyeceğim o ki başınızı nereye çevirseniz bir “İran olgusuyla”
karşılaşıyorsunuz.
İran son dönemin en konuşulan ülkelerinden biri oldu ve dünyanın en
iddialı sanat fuarları arasına katılan “Cİ”de “Focus” bölümüne
şimdi “İran sanatı”nı yerleştiriyor…