Nilgün Cerrahoğlu Cumhuriyet Gazetesi

Demokrasi ‘Sıla’sı

Sıla’nın konserleri iptal.  İstanbul, Bursa, Kayseri, Ankara…  Türkiye’nin dört bir yanından, popüler sanatçı için konser iptalleri yağıyor.  Sebep, göz önündeki isim olan...

13 Ağustos 2016 | 278 okunma

Sıla’nın konserleri iptal. 
İstanbul, Bursa, Kayseri, Ankara… 
Türkiye’nin dört bir yanından, popüler sanatçı için konser iptalleri yağıyor. 
Sebep, göz önündeki isim olan sanatçının “Yenikapı’da demokrasi nöbeti”ne katılmaması, dahası “meydan okuma” olarak algılanan kararını, “Darbeye karşıyım ama böyle bir şovun içinde bulunmayı tercih etmiyorum” netliğiyle ifade etmesi. 
Bu sözler bir “rejim sorunu” haline geldi. 
Görüşlerini açıklamasına fırsat dahi verilmeyen sanatçı sosyal medyada hedef gösterildi ve linç edildi. Yetmedi. “Sürüden ayrılan kuzuyu kurt kapar” düsturuyla bir ibret vakasına dönüştürülüyor. 
Sanatçılar ve ünlüler Sıla üzerinden gereken dersi çıkarmışlardır. 
Yeni dönemin “demokrasi nöbeti” böyle. Nüans, itiraz ve yorum istemiyor. 
Aynı meyanda “yapımcı şirketler”de aralarında bundan böyle “mitinge en çok ünlüyükim getirdi” kavgası yapıyorlar. DMC ve Avrupa Müzik örneğin günler öncesinde, marşlar eşliğinde teknelerle miting alanına getirmeyi vaat ettiği sanatçılara, moda olduğu üzere gazetelerde tam sayfa ilanla teşekkür etti. 
Bir yanda mitinge gitmeyi yeğlemeyen sanatçılar silinirken, diğer yanda “toplu katılımla” “nöbet”te yer alan sanatçılar, teşekkür ilanlarıyla öne çıkarılıyor… 
Sanat ve sanatçının ötesinde bireyin hepten üstünün çizildiği bir evreye giriyoruz. Bireysel tercih ve haklar bundan böyle yok hükmünde. 
“İdam” başta olmak üzere milletin her isteği (yarın misal “vergi istemeyiz” derlerse ne olacak?) baştacı edilirken, aykırı kaçan bireye yaşam hakkı tanınmıyor.

Egemen demokrasi 
Demokrasinin bu tipine Erdoğan’ın ayağının tozuyla döndüğü Rusya’da “egemen demokrasi” diyorlar. 
Putin’in on yıl önce öne sürdüğü “egemen demokrasi” kavramı uyarınca yalnız lider ve lideri yücelten kitlenin esamisi okunuyor. “Yönetilebilir demokrasi” şeklinde de tanımlanan bu rejim altında çatlak sese tolerans gösterilmiyor ve tam gaz propaganda çarkıyla bireylerin siyaset üzerindeki her etkisinin önü kesiliyor. 
“Sıla vakası” bu “egemen/yönetilebilir demokrasi” şablonuna tam işte şimdi cuk oturan bir örnek. 

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Yeni Trump döneminin ‘anlatısı’ 17 Kasım 2024 | 92 Okunma Trump’ın dönüşü 10 Kasım 2024 | 63 Okunma ABD’nin ‘karanlık yüreği’ne yolculuk 03 Kasım 2024 | 72 Okunma ABD ‘Heil Donald!’ mı diyecek? 27 Ekim 2024 | 200 Okunma Faşizm nerede başlar? 20 Ekim 2024 | 96 Okunma