İspanya, bu sorunun cevabını arıyor.
Katalanların bağımsızlık referandumu ardından tanıştığım
İspanya’nın en etkili yorumcularından Jose
Antonio Zarzalejos hemen ilk
elden; “Katalanların bu çok büyük bağımsızlık
tehdidinden ancak federal bir yeni anayasa ile
kurtulabiliriz!”demiş, eklemişti:
“2015 genel seçimleri, demokrasiye geçiş yıllarından bu yana
yapılacak en önemli seçim olacak. Ve kimse
mutlak çoğunluk sağlayamayacak. Bu nedenle siyasi güçler
arasında yeni bir ‘pakt’ın oluşması; 2015-19 arasında
yeni bir federal anayasa reformunun müzakere
edilmesi kaçınılmaz olacak…”
Uzun yıllar Madrid’de
muhafazakâr ABC gazetesini yöneten,
sonra Bask bölgesindeEl Correo de Bilbao’nun genel
yayın yönetmenliğini yapan, “ayrılıkçılık”konularındaki
uzmanlığı ile tanınan Zarzalejos’a “federal derken neyi
kastediyorsunuz” dediğimde aldığım yanıt; “Katalan özerk
yönetimin mali, dil, kültürel konulardaki
yetkilerini arttırmak. Daha çok finansal yönetim,
daha çok yetki ve daha çok ‘ulusal kimlik’ vermek…”
olmuştu. Zarzalejos daha sonra: “İspanya’nın dengesi
Madrid-Barselona hattından geçer. Bu denge bozuldu.
Dengeyi yeniden kurmak lazım” demişti.
Katalan seçimlerini müteakip Zarzalejos’un analizi şimdi yeni bir
güncellik kazandı. Katalanların, bağımsızlık yanlıları, karşıtları
arasında yüzde 48-52 oranıyla bölündüğü sandık sınavı ardından;
Madrid’de muhafazakâr hükümet başkanı Rajoy20
Aralık’ı “genel seçim tarihi” olarak saptadı.
20 Aralık seçimleri, Zarzalejos’un sözleriyle tümüyle
bu “Madrid-Barselona dengesinin yeniden
kurulması” üzerinde olacak. Ve Katalonya’nın ayrılıkçılık
tehdidinin gölgesinde yapılacak.