Yolsuzluk her yerde yaşanıyor.
Farkları, halkların tepkileri oluşturuyor.
Bizde yolsuzlukların seçmen oylarında deprem yarattığı hiç
görülmedi...
Ama ilk etabı 23 Nisan’da yapılacak Fransa Cumhurbaşkanlığı
seçimlerinin (eski) favorisi François Fillon,
şimdi ilk tura yetişemeden karıştığı yolsuzluk skandalına verilen
tepkiler nedeniyle saf dışı kalmak riskiyle cebelleşiyor.
Kamuoyu yoklamaları, halkın yüzde 70’inin skandal nedeniyle
Fillon’un yarıştan çekilmesini istediğini gösterdi.
Sadece solda değil, Fillon’un kendi partisi de muhafazakâr adayı bu
nedenle ağır biçimde eleştiriyor. Fillon’un çevresi boşalıyor.
Kampanya ekibinin güçlü isimleri Fillon’u şimdiden terk
etti.
Fillon bu yüzden artık “yaşayan
ölü/siyasi mevta” addediliyor.
Bizde seçimlerin “aylarca favorisi” gözüyle bakılan bir
adayı, ekibinin böyle yarı yolda bıraktığı hiç görülmüş
müdür?
Fillon’un yakın çevresi bunu, merkez-sağ adayı, partisine büsbütün
ağır zarar vermeden çekilmeye zorlamak için yapıyor.
Kuralları tartışmaya açıyorlar
Skandalı biliyorsunuz...
Muhafazakâr Fransız sağının “en sağlam” adlarından olan
politikacının, karısı ve çocuklarına, meclis bütçesinden yıllarca 1
milyon Avro tutarında “hayali asistan” ücretleri ödediği
ortaya çıktı.
Ocakta skandalı basın ortaya çıkardı.
Fillon, beklendiği üzere yarıştan düşerse; yolsuzluk nedeniyle
Elyssee’yi kaybeden ilk isim olmayacak.
“Direniş kahramanı” Jacques
Chaban Delmas, 1974’te
Cumhurbaşkanlığı seçimlerini Giscard
d’Estaing’e bir vergi skandalı nedeniyle kaybetmişti.
Giscard da sonraki seçimi, keza gene Fillon örneğindeki
gibi “Canard Enchainé”nin yayımladığı “Bokassa
elmasları” skandalıyla yitirdi.
Siyasetçilerin “korkulu rüyası” gazete, Giscard’ın,
Afrikalı diktatör Bokassa’dan hediye
olarak “elmas” aldığını yazmıştı.
Aynı dinamikler bakalım şimdi geçerli olacak mı? Fillon skandalının
en ilginç yönlerinden biri, Fransa özelinde bu sağlamayı yapmak
olacak.
Eskiden siyasi liderler “güçler ayrılığı”na kayıtsız şartsız
boyun eğerdi. Basın ile yargının siyaseti denetleme gücü
tartışmasız kabul görüyordu.