Ölümü gösterip sıtmaya razı etmek...
Avro ülkelerinin 17 saat süren Brüksel zirvesinde yaptıkları tam bu oldu.
Atina’nın Avro’dan çıkması anlamına gelen “Grexit” tehdidini bir Demokles kılıcı gibi Yunan Başbakanı’nın tepesinde salladıkları zirveden, Düyunu Umumiye modeli çıktı.
Avro grubunda “şahinlerin” başını çeken Alman maliye bakanı Wolfgang Schauble;Çipras’ı ilk andan itibaren “Avro’dan beş yıllık geçici çıkış” önerisiyle köşeye sıkıştırdı.
Brüksel’deki tarihi zirve arifesinde Alman medyasında bol bol, en ince detaylarına dek hazırlanmış “somut Grexit planlarına” ilişkin değerlendirmeler yer almaktaydı.
Hafta sonu benim “Der Spiegel”de okuduğum bir dosya örneğin, “Grexit’in ardındanBerlin’in güçlendirilmiş bir Avro’yu nasıl tahkim edeceğine dair” yorum-analizlerle doluydu.
Schauble bu “somut planları” işte Brüksel’de Çipras’a dayamış ve Yunanistan’a “Ya (Düyunu Umumiye tertibi uyarınca) egemenliğinizden fedakârlık edeceksiniz; ya da Grexit!” denmiş.
On gün öncesinin “Hayır” referandumunda “drahma”ya dönüşü önermekten kaçınan ve her şartta “Avro”da kalmayı yeğlediğini beyan eden Çipras, sonuçta bu şantaja boyun eğdi ve “Avro”da kalmanın bedeli olarak postmodern AB Düyünu Umumiyesi’ni kabul etti.
Çipras için ‘kapitülasyon’
Bu durumda Yunanistan’daki özelleştirmelerden sağlanacak 50 milyar Avro’luk bir fon kurulacak. Fon, Yunanlı yetkililerle birlikte AB denetiminde olacak ve bankaların yeniden sermayelendirilmesinin yanı sıra gelecekteki borç ödemeleri ve birtakım idari reformlar için kullanılacak.