Tansiyonu düşmüş görünen İran isyanının üç katmanı var.
İlki Ortadoğu’nun lideri olmak için yapılan hesapsız harcamalar,
yolsuzluk ve ekonomik sıkıntılara başkaldıran halk ki,
Cumhurbaşkanı Ruhani bunun “meşru sebepleri”
olduğunu teslim ediyor.
Protestoların ilk günlerinde İran Cumhurbaşkanı, “Halkın eleştiri
ve protesto hakkı vardır” dedi, “ekonomi, yolsuzluk, şeffaflık
konularında yöneltilen eleştirilerin” dayanaksız olmadığına dikkat
çekti.
Sen misin bu tehlikeli Pandora kutusunu açan?
Jet hızıyla dini lider Hamaney piyasaya çıktı.
Ruhani’yi vakit geçirmeden yalanlarcasına, “fitnenin sebebinin dış
güçler olduğunu” söyledi.
“Para, silah, siyaset ve istihbarat organlarını kullanarak” dış
parmak İran’a nifak sokmuş, ülkeyi karıştırmıştı.
Biri diğerinin alternatifiymiş ve dış güçler sanki geçerli olan
hoşnutsuzluktan yararlanmıyormuş gibi…
Başta Trump dış güçlerin, Tahran’ın Ortadoğu’daki
etkisini zayıflatmak amacıyla bu karışıklıktan çıkar sağlamak
isteyeceği açık. Ama bu halkın, şikâyet mevzularını ortadan
kaldırmıyor.
Özetle dış ve iç katmanlar birer alternatif değil. Birbirlerine
eklemleniyorlar. Kan davası
Ne ki “iç katman” sadece halkın şikâyet düzlemiyle sınırlı
değil.
Rejimin bir de içindeki iktidar mücadeleleri ve kan davaları var.
Bizdeki AKP iktidarı ile FETÖ’cüler arasında açılan uçurum misali,
İran’da da rejimin kendi içinde “açılımcılarla” “şahinler” arasında
bir bilek güreşi var.
Bilek güreşini...