Sattareh Farman Farmanian’ın “İran’ın
Kızı” adlı kitabından daha önce de bahsetmiştim.
Farmanian, İran’da Humeyni devrimini
yaşama geçiren baş dinamiğin mahalle baskısı olduğunu
söyler. “İran’ın en büyük partisi ‘Rüzgâr
Partisi’dir” sözleriyle bunu ifade eden
yazar, “İranlıların tümü bu partiye üyedir. Rüzgâr
Partisi nereden eserse oraya savrulurlar” der.
İran’ın “İslam Cumhuriyeti”ne dönüşümüne devrimin ilk
yıllarında tanıklık eden Farmanian; “toplumun İslami
yaşam tarzına” evşirilmesinde devrim muhafızlarının doğrudan
müdahalesinden çok bu “mahalle baskısı”nın yani“Rüzgâr
Partisi”nin etkili olduğunu belirtir.
Kitapta bu bağlamda en unutulmaz bölümlerden biri, “Cuma”nın
süratle nasıl bu“Rüzgâr Partisi” sayesinde
yaygınlaştığıdır...
Çevre baskısının “devrim polisinin gözetimine” hacet
bırakmadığını anlatan Farmanian, işyerlerinde milletin birbirinin
çetelesini tuttuğu o yılların “yeni İran”ında
ofislerin “Cuma”ları birden bomboş kaldığını
anlatır.
Yeni yıla şimdi büyük “Cuma
hamlesiyle” girerken, “Rüzgâr Partisi”nin bizde de
yaratacağı bu “Cuma etkisini” düşünmeden
edemiyorum...
Türkiye’de umut sönüyor
Nereden nereye?
“İslam Devrimi”nin ilk yıllarındaki hızlı çekiminden giderek çıkan
İran’da, camiler artık cumaları boş. Laik Türkiye ise İran’ın 35
küsur yıl önce yaşadığı deneyimlerden geçiyor. Tersine
dünya...