“Katalonya’da kaosu uzatan taksitli bağımsızlık.”
El Pais, Katalonya özerk hükümet başkanı Carles Puigdemont’un
bağımsızlık ilanı akabinde “diyalog” çağrısı yapan ve süreci askıya
alan son çıkışı için dün bu manşeti attı: “Taksitle gelen
bağımsızlık”
Küresel köy TV’lerinde de; karışıklık, belirsizlik, keşmekeş diye
değerlendirilen Katalanların son adımından sonra, top tekrar
Madrid’e atıldı. İspanya Başbakanı Rajoy da dün
acil kodlu bir bakanlar kurulu toplantısının ardından yaptığı
açıklamada; “Nedir bu? Bağımsızlık ilan ettiniz mi, etmediniz mi?”
diye sonuçta danışıklı dövüş şekilde “anlamaza” yattı.
İki taraf da zaman kazanmaya çalışıyor.
Madrid’de konuştuğum gazeteci dostlarım; “Şu anda bir kaos var”
diyorlar: “Bağımsızlık ilan edildi mi, edilmedi mi, bilmiyoruz.
Rajoy vaat ettiği gibi, Katalonya’nın özerkliğini askıya alan
radikal tedbirlerle mukabele edecek mi, etmeyecek mi... Onu da
bilmiyoruz. Taraflar ‘gerçeklerden’ kaçıyor. Korkuyor ve karar
almaktan imtina ediyorlar. Çok büyük bir yön kaybı var.”
Tavşana kaç, tazıya tut
Madrid’de “bindik alamete, gidiyoruz kıyamete” duygusu daha güçlü.
İspanya hükümeti, referandumda başvurduğu kaba güç görüntülerinden
sonra, bir daha aynı hatayı tekrarlayıp “zulüm yapan devlet”
konumuna düşmek istemiyor. Bu sebeple Katalan bölgesinde cebirle
tatbik edilebilecek özerklik iptali veya OHAL görüntüleri vermekten
kaçınıyor. Bu savaş çünkü sadece ulusal değil, uluslararası planda
verilen bir “imaj mücadelesi” aynı zamanda.
Madrid, “zulüm yapan de...