Rejimin star gazetecilerden Abdülkadir
Selvi Başbakan’la Brüksel’in
ünlü“Steingenberger Wiltcher’s” otelinde
kalmış.
“Davutoğlu ile aynı otelde kalıyoruz” diye övünerek anlatıyor.
Zaten Brüksel’e giderken de “Başbakan’ın
uçağında” birlikte gitmişler. Anca beraber, kanca
beraber...
Et, tırnaktan ayrılmaz misali.
“Siyasi güçle basının” yapışık ikiz gibi eklemlenmiş halinin
en güzel örneği.
Biliyorsunuz
buna “embedded gazetecilik” deniyor.
Bizim “embedded”lerin
T24’te Davutoğlu ile uçakta çekilmiş bir
resimleri de var.
“Embedded”liğe
Kabataş’ta “level” atlatan İsmet
Berkan dışında, hepsi “hazırol”pozisyonunda.
Hepsi de erkek.
Hepsinin elleri önlerinde kenetlenmiş...
‘Tutsakların mektubu cebimde!’
Davutoğlu sonra Brüksel’e inince AB liderlerine “Biz
Avrupalıyız!” diyor.
Hangi Avrupa ülkesinde böyle sırf “erkekler
kulübünden” oluşan bir “embedded”basın var?
Hangisinde yazdıkları haberlerden dolayı kendisini kodeste bulan
gazeteciler var?“Kendinden menkul bu Avrupalılığa” kim
inanır?
Bu bir yana...
Gazetecilerin Silivri’ye tıkıldığı ve dünyanın bunu konuştuğu
sırada tam, “BizBaşbakan’la Brüksel’de ünlü
Wiltcher’s otelinde kaldık” demeye insan utanır.
Kimi Wiltcher’s da, kimi Silivri’de... Kim “embedded” kim
değil buradan anlayın.
Davutoğlu’nun uçağındaki medya mensupları “Silivri’deki
gazeteciler” ile“Avrupalılığın” bir araya gelemeyeceğini
hatırlatmamışlar ama İtalya
BaşbakanıRenzi konuyu Brüksel’de
açmış.