Nilgün Cerrahoğlu Cumhuriyet Gazetesi

Melankolinin zaferi...

Yüreğinizde yitirdiğiniz şeylerin dindiremediğiniz sızısı varsa… Ve gözyaşlarınızı içinize akıtmak istiyorsanız… Tam şu günlerde kendinizi “boşlukta, ucunu kimin...

08 Kasım 2015 | 135 okunma

Yüreğinizde yitirdiğiniz şeylerin dindiremediğiniz sızısı varsa… 
Ve gözyaşlarınızı içinize akıtmak istiyorsanız… 
Tam şu günlerde kendinizi “boşlukta, ucunu kimin tuttuğu bilinmeyen bir balon gibi”hissediyorsanız… 
Nilüfer Kuyaş’ın Karasevda Kitabı’nı alın; “eski adıyla melankoli, yeni adıyladepresyon”un katman katman ayırdına varın ve katmanları soyun… 
1 Kasım depresyonunun dev bir tsunami dalgası gibi üzerimize geldiği şu sırada düştü bu kitap elime. 
Çıktığı ilk günden beri okumayı istiyordum, elim yeni vardı, sayfalarını açtım, sonra bırakamadım… 
Nilüfer’in kitabı aslında siyasi umutsuzluğun “yas”ını iredelemiyor; tamamıyla kişisel bir “yas”ı, annesinin “yas”ını, bizzat kendi sözleriyle “anne yarası”nı anlatıyor. 
Ama o “anne yarası” giderek kendi içinde, yaşamın büyük melankolilerinin kavşaklarına açılıyor. 
“Anne yarası” ile ülkede yaşananların yarası iç içe geçip, çığ olup büyüyor.

‘Sonun başlangıcı Gezi’ 
Annesiyle geçirdiği unutulmaz son “2013” yazında, Nilüfer Kuyaş’ın “Sonun başlangıcı oldu” sözleriyle tanımladığı Gezi oluyor. 
“Hepimiz çok sevdik Gezi’yi. Hayatımız değişti. Ama benim hayatım iyice özelde, hiç beklemediğim şekilde değişti” diyen yazar ekliyor: 
“Önce abimin çalıştığı dergi kapatıldı, sonra kocam işten çıkartıldı. Annemin emekli maaşı çok yetersiz olduğu için, zaten zor geçiniyorduk. Sonunda, annemin elli yıldır oturduğu, bizlerin büyüdüğümüz daireyi mecburen satışa çıkarttık, alelacele.” 
Nişantaşı’nda benim de komşum olan yarım asırlık o ev boşaltılıp satışa çıkarılırken ıssız kalan odalarda bir yolculuğa çıkıyor Nilüfer: 
“Çocukluk evimin boş odalarında son kez dolaştığım dakikaları bir kavşak, yahut bir şehir meydanı olarak düşünürsek” diye bunu tanımlıyor: “Çok sayıda yol açılıyor bu meydandan, hangisine girsem diye bocalıyorum. Yolların bazıları geçmişe açılıyor, bir kısmı bilinmeze, geleceğe gidiyor…” 

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Yeni Trump döneminin ‘anlatısı’ 17 Kasım 2024 | 92 Okunma Trump’ın dönüşü 10 Kasım 2024 | 63 Okunma ABD’nin ‘karanlık yüreği’ne yolculuk 03 Kasım 2024 | 72 Okunma ABD ‘Heil Donald!’ mı diyecek? 27 Ekim 2024 | 200 Okunma Faşizm nerede başlar? 20 Ekim 2024 | 96 Okunma