“Maalesef Finlandiya’da yaşamıyoruz. Orada yaşasak şeytanın ta
kendisi bile olsa adil yargılanacağı bir mahkemede cezasını çeksin,
adalet hepimiz için önemli derdim” diyor sosyal medyada bir yorumcu
ve ekliyor:
“Ama burası Türkiye, hem de en yenisinden! Ve ben objektif
düşünemiyorum. Bu sebeple yıllarca yazarlık, gazetecilik değil
tetikçilik yapmış, gazetesinde ‘Fatih Cami bombalanacaktı’,
‘Teşekkürler Zekeriya Öz’ vb. gibi manşetler atan,
masum askerlerin, akademisyenlerin tutukluluğuna alkış tutan bu
Altan’lardan kurtulmak iyidir!
Sizi anlıyorum, ideal bir ülkede olması gerekenlerden bahsediyor,
karşımızda hazzetmediğimiz bir yazar da olsa adil yargılanma
olmalı, adalet ve şeffaflık esas olmalı diyorsunuz, eyvallah
doğrusunuz!
Ama.... biz o ideal coğrafyada yaşamıyoruz, burası Ortadoğu. Hem de
artık, eskisinden fazla Ortadoğu! Bu tetikçi Altan kardeşlere,
Türkan Saylan’a yaptıkları ve hedef gösterdikleri
onlarca masum insan için üzülemiyorum!
Siz ne kadar haklı da olsanız, adaletin önemini kabul etsem de
yıllardır o kadar dolmuşuz ki, bilerek ve isteyerek bu adamlara
‘beter olun’ diyorum!” (Ekşi Sözlük)
Altan’lar ve Nazlı Ilıcak’ın “ağırlaştırılmış
müebbet cezasına” muhalifler arasında “bilerek ve isteyerek” böyle
alkış tutanlar, “kin-öfke”de yandaşları solluyor.
Alıntıya, Ilıcak ve Altan’larla yürek soğutan muhaliflere çevremde
de sık rastladığım bir örnek olduğu için yer verdim.
Adalet yerine intikam
Yukardaki satırların yazarı “adale...