Büyükler boşa “Acem bıktırır, bezdirir!” dememiş.
Acemle baş etmek zordur…
Şu “Osmanlı Don Kişot’u” karikatürüne bakın…
Don Kişot, gerçek algısının bozuk ve hayalleri
gerçek sanmasıyla ünlenmiş bir karekter.
Cervantes’in romanını hiç okumayanlar bile; Don
Kişot’un “düşman” sanarak yeldeğirmenlerine boşa
saldırmasını bilir.
Geçmişteki şövalyelik öykülerini okuyarak…
eski “şövalyelik” dünyasını hayata geçireceğini düşünen
bir düşperesttir Don Kişot.
Geri dönmeyecek değerlerin görkemini arayan bu roman karakteri en
hafif deyimle“sağduyusuzluğu” anlatan bir figürdür.
Gerçek olmayan veriler temelinde dünyayı saplantılı biçimde tekrar
kurgulamaya çalışırken Don Kişot hep yenilir.
Bu yüzden boş hayallerin ardından kaybedenleri anlatmak için
Cervantes’ten bu yana güçlü bir metafor olarak kullanılır.