Bahçeli’nin “Yalılarda
viskisini yudumlayıp oyunu HDP’ye veren şerefsizler!”
salvosu bana Yeşilçam’ı düşündürdü…
60’ların “Yeşilçam filmlerinde” yalılarda, köşklerde
yaşayan bir “kötü fabrikatör” tiplemesi vardı.
Zenginler çok “kötü” ve “şerefsiz” olurdu,
fakirler de çok “iyi” ve “namuslu”.
Zengin karıları, kızları evlerde çılgın partiler verir; o
yılların “olmazsa olmaz” içkisi“viski” ile sarhoş
olur, yapmadıkları şımarıklık, çıkarmadıkları rezalet
kalmazdı.
“Şerefsiz fabrikatör” bütün bunları sineye çeker, şablon
değişmezdi.
60’larda biz bu filmlerle büyüdük.
Bahçeli bir de “İyi adam Ayhan
Işık, kötü adam Ahmet Tarık
Tekçe” klişesini kullanmaz mı? MHP liderinin
hepten “60’larda kaldığına” hükmettim.
Ayhan Işık-Ahmet Tarık Tekçe göndermesi, Bahçeli gibi sinemayla
ilişkisi 50 yıl öncesinde kalanlar için anlam ifade edebilir
ancak.
MHP lideri bırakın sinemayı, günün Türk dizileri arasında bir
dolaşsa, sevilen dizilerde herkesin artık “yalılarda”, “köşklerde”
oturduğunu görür.
Öyle ki “eve gidiyorum!”un yerini, “yalıya
gidiyorum!” cümlesi almış...
Yalıdakiler bundan
böyle “şeytanlaştırılmıyor”. Tersine.
Yalıda yaşayanlara “öykünülüyor”...
Bir de küçük not...
İnsanlar yalılarda “viski” değil
artık “şarap” içiyor.
Dağıtmak için değil, yaşamın küçük zevklerinden nasiplenmek için
kadeh kaldırıyorlar.
Devlet Bey’in kendisini “yenilemesinde”, yarım yüzyıl
ötelerden bugünlere gelmesinde yarar var.
‘Şeref’ mafyozi kodlama
Dizi derken…
Bu kış “Şeref Meselesi” diye bir dizi vardı.