Politika jargonumuza yeni bir tanım katıldı: “Siyasi sapıklık.” Erdoğan, Ensar Vakfı’nın çocuk tacizi skandalı üzerinden “siyasi istismar”la suçladığı ana muhalefet lideri için, “Bu siyasi sapıkları ne yapacağız?” dedi. Muhalefet liderinin pozisyonunun “Reis”in dünyasındaki karşılığı bu: Siyasi sapıklık. Türkiye, “cinsel gönderme” içerdiği düşünülen “önüne yatmak” ifadesinin bel altı çağrışımları ile sarsıladursun… “siyasi sapıklık” söyleminin korkunç faşist çağrışımlarından kimse etkilenmiyor. Erdoğan’la ağız dalaşı düzeyini pek aşamayan Kılıçdaroğlu ötesinde hiç kimse “Siyasi sapıklık mı? O ne? Cumhurbaşkanı ne diyor?” demiyor. Sapık kime denir diye lügata baktım: “Tavır ve davranışları normal olmayan veya geleneklerden, törelerden ayrılan, anormal, gayrı tabii kimse” deniyor sapık için. “Siyasi sapık” bu durumda, Cumhurbaşkanının zihin dünyasına uzak düşen, sınırları o dünya ile çizilen gelenek ve de törelere ters, AKP siyasetinin doğasıyla tanımlanamayan UFO misali aktörler/siyaset oluyor.