Din savaşlarının vahşeti, açık denizler ortasında açlık ve
susuzluk, dalgalarla boğuşan kaçak göçmen işçi teknelerini dahi
teslim aldı. Şok… şok… şok…haber, Çizme’de bir yangın hızıyla
yayıldı.
Libya’dan İtalya’ya tekneyle ulaşmaya çalışan göçmenler, savaş,
sömürü, sefalet, çaresizliğin ortak kurbanları olduklarını
unutarak, açık denizde aralarına “Apartheid/ayrımcılık” duvarı
çekiyor:
Hıristiyanlar bir yana… Müslümanlar beri yana kümeleniyor.
Sefer sırasında iki grup arasında “din tartışması” çıkıyor.
“Cihat” açan Müslümanlar, Hıristiyanları denize fırlatıyor.
Bilanço, düzineyle Hıristiyan ölü!
Dün İtalyan gazetelerinin manşetlerinde hep aynı çığlık vardı:
“Hıristiyan oldukları için denize atıldılar!”…
Dinler savaşının denizde böyle kaçaklara dek sirayet ettiği bir
ortamda işte cumhurbaşkanımız çıkıyor “Türkiye’nin, isterse yüz bin
(Hıristiyan) Ermeni’yi de ‘deport’ edebileceğini, ama bunu
(alicenapça) yapmadığını” söylüyor.