“Tramvayın son durağı”… “demokrasinin son durağı” diye çok yazdık.
Ama “Ahmet Hakan olayı”, artık bildiğiniz “faşizmin ilk durağı”.
Faşizm tam çünkü böyle başlar.
“Hürriyet”in iki kez üst üste saldırı yaşadığı eylül başında da bunu söylemiş ve eklemiştim:
“İtalya’da, yani faşizmin icat olduğu topraklarda; Mussolini’nin rejimi dönüştürmekiçin başvurduğu birinci dereceden işlevsel araç, ‘squadracce’ adı verilen ‘kaba güç grupları’ydı…”
“Duçe”, bundan yüzyıl önce, 1920’ler başında İtalya’daki rejimi istediği kıvama böyle getirdi…
Basın yayın organlarını denetimine aldı; beğenmediği, istemediği gazetecileri, yazarları işten attırdı, sürgüne gönderdi, onları doğrudan (Bkz. Gramsci) zindanlarda çürüttü.
Mesajı almamakta diretenler için de “squadracce” tabir edilen “çeteleri” devreye soktu.
Dönüm noktası
Genelde “geceleri” eylem yapan bu kabadayı çetelerin görevi; sözle yola gelmeyen“muhalifleri”, tam işte “sinek gibi ezmekti”…
Mussolini ülkede bilenmekte olan kutuplaşmanın üzerine bu “şiddet ve gözdağı ortamını” köpürterek ve bir orkestra şefi gibi adeta yöneterek gitti.
Taraftarları bir arada tutmak ve muhalifleri “ezmek / bertaraf etmek” için muhbirlik, ihbarcılık dahil her yol mubah sayıldı.