Son Clinton-Trump tartışmasını
izlerken, “Türk tipi” başkanlık düşünün Washington’a
sirayet ettiğini düşündüm... Ülke sorunları yerine yalnız
hakaretler ve suçlamaların konuşulduğu tartışmada, Trump, seçilmesi
halinde Clinton’ı kodese attıracağını ve rakibinin “mail
skandalını” araştırması için
bir “özel savcı”görevlendireceğini söyledi.
Hillary’nin mail skandalı biliyorsunuz dışişleri bakanı olarak
çalıştığı 2009-2013’teki elektronik yazışmaları içeriyor.
Yazışmaları resmi bakanlık e-postası yerine kişisel hesabından
yapan Hillary Clinton, devlet denetiminden kaçırdığı belgeler için
o gün bugün hedefte. FBI gerçi eski bakanın yargılanmasını
gerektirecek bir durum olmadığını söyledi ama kamuoyu tatmin olmuş
değil. Gizemli “mail”lerin gölgesi Hillary’i izliyor.
Ödemediğini itiraf ettiği vergiler ve belgelenen cinsel taciz
skandalları yüzünden başı dertte olan Trump, dikkatleri dağıtıp
üste çıkmak için, “Beyaz Saray”a seçilirse adalet bakanı ve
savcılar eliyle siyasi rakibini “hapse attırmakla” tehdit
ediyor.
“Kazanırsam, adalet bakanımdan senin durumunu incelemesi için
özel bir savcı atamasını isteyeceğim!” diyor
Trump.
Buna “Hukuk iyi ki ülkede Trump gibilerin elinde
değil!” yanıtını veren Clinton’ın sözlerine eski reality-şovcu
işadamının cevabı; “(Hukuk benim elimde olsa) sen
hapiste olurdun!” şeklinde. Bu sözleri duyar duymaz
aklıma Burhan
Kuzu’nun“Zavallı Obama” yakınması geldi... Trump
seçilirse ABD’deki denge-fren mekanizmaları tümüyle iflas
edeceğinden bu “zavallılık” durumu demek ki artık ortadan
kalkacak.