Kısa süre önce Venedik’teydim. “San
Maurizio” kilisesini tesadüfen keşfettim. İçerden gelen
müzik beni çekti...
Kapıda “Antonio Vivaldi ve Zamanı” yazan
ilanı sonradan fark ettim.
Meğer burada böyle bir sergi varmış...
Entelektüellerin semti “Accademia” bölgesi ile Venedik’in turistik
kalbi “San Marco” arasında tam.. ufak bir meydan “San
Maurizio”.
Meydandaki kilise de aynı adı taşıyor.
Kilise ne ki kilise olmaktan çıkmış. Artık “müzik müzesi” olarak
kullanılıyor.
Venedikli müzisyen Vivaldi döneminden
kalma antika değerinde yaylı çalgılar ve klavsenler sergileniyor
içerde.
Mihrapta örneğin, haç ile İsa yerinde;
dev kontrbaslar duruyor. Kilisenin böylelikle artık “laik” bir
mekân olduğu vurgulanıyor.
Venedik’te aslında böyle “sanat tapınağı”na dönüşen çok kilise
var.
Astronomik fiyatların pahalılığından kaçan gençler, Venedik’ten
göçmüş. Ve burada 20 yıl önceki 160 binlik nüfus, 58 bine
inmiş.
Nüfus daralması bir yandan, sekülerleşme beri yandan.. kiliseler
cemaatlerini yitirmiş. O sebeple çoğu böyle şimdi sergi, konser,
konferans gibi ibadet dışı amaçlar için kullanılıyor.
Parayı basıp, kiliseyi kiralıyor, dilediğiniz aktiviteyi
düzenliyorsunuz.