Venedik - Belirsizlik, korku ve
tedirginlik…
Küreselleşme, ekonomik kriz-işsizlik bir yandan; dehşet saçan IŞİD
terörü, yıkım ve badireden başka şey bırakmayan yüzyılın yeni
savaşları beri yandan; eşcinsel evlilikler gibi aile yapısını
sarsan yeni kimlik olguları başka yandan… bilinmeyenlere açık bir
çağdayız.
Haftaya başlayacak Venedik Bienali’nin teması bu yüzden “Dünyanın
Tüm Gelecekleri/All the World’s Futures” adını taşıyor.
Bienal öncesi Venedik’in harikulade “Correr Müzesi”nde dün adeta
siftah yaparcasına… aynı temaları işleyen bir ilk sergi
açıldı.
“Correr”deki sergi aslında bugünü değil, yüz yıl öncesini
irdeliyor.
İki dünya savaşı arasına tekabül eden zaman diliminde gene aynı
belirsizlik duygusuna, gelecek korkusuna ve derin yabancılaşmaya,
savrulmaya tanık oluyoruz.
Gazetecilere özel yapılan bir tanıtımla kapılarını açan “Correr
Müzesi”ndeki çarpıcı serginin adı: “Yeni Nesnellik”…
Sergi 1919-1933 arasında Almanya’da “Neue Sachlichkeit” adıyla
bilinen “Yeni Nesnelcilik” ya da “Nesnellik” akımını
kapsıyor.
Etkinlik Almanya sınırları dışında fazla bilinmeyen ve tanınmayan
akım üzerinde Avrupa’daki ilk önemli sergilerden biri. Buradan
sonra Amerika’ya gidecek.
Küratör Stephanie Barron, sergiyi 6 yıl
boyunca hazırladıklarını söylüyor. O kertede düşünülmüş ve
hazırlanmış bir sergiden söz ediyoruz.