Diplomat bir dostum “Irish Times”dan bana bir yazı
yollamış...
“Donald Trump ABD Başkanlığı’na ne kadar dayanır?” başlığını
taşıyan yazı;
Washington’daki gazetecilerle, “Müslüman yasağına” karşı
çıkan ABD’li yargıçların,
tıpkı Putin Rusya’sında olduğu
gibi “anonim ölüm tehditleri” aldığını belirtiyor ve
ekliyor: “Gidişat gidişat değil. Bu tehlikeli sarmal nerede
durur? Ya Başkan’a karşı güçler onu sonunda devirecek ya da Başkan
bu mevcut düzeni yıkacak!”
Eskiden yalnız “üçüncü dünya demokrasileri” için yapılan
bu çözümlemeler, Trump Amerika’sında
sıradanlaştı.
Bir ABD Başkanı’nın “alaşağı edilmesi” ya
da “devrilmesi” ihtimalinden uluorta böyle söz edilmesi,
çok yakın zamanlara dek şoke edici bir şeydi.
Artık değil.
Trump, demokrasinin asli unsuru medyayı “halk
düşmanı” ilan ediyor...
Medya da Beyaz Saray’a adım attığından beri “Başkanın görevden
alınması/impeachment” olasılığından, şaşırtıcı olmayan, olağan
bir alternatifmiş gibi bahsediyor.
‘Derin devlet’in başkanla imtihanı
Bundan daha birkaç gün önce “New York Times”ın manşetinde
de “(İstihbarat örgütlerinden sürekli akan) sızıntılar, ABD’de
bir derin devlet oluşumu korkusuna işaret ediyor” başlığını
taşıyan bir yazı vardı.
Devlet kurumları arasındaki bu bilek güreşinin “Türkiye,
Mısır, Pakistan gibi ülkelerde rastlanan derin devlet
olgusunu” andırdığına işaret eden yazı, Trump’ın başkanlık
güçlerini en abartılı sınırlara dek kullanmasının, bir anayasal
çıkmaza yol açabileceğinden söz ediyordu.
Konu sırf ABD’nin “Türk usulü bir derin devlet sendromu
ithalinden” ibaret değil.
Trump Amerika’sı, “bizden olanlar”ı “olmayanlar”a karşı
sürekli tansiyonu yüksek bir miting atmosferinde gaza getiren
devasa bir “Yenikapı ruhu” dalgasından da etkilenmiş
görünüyor.
Cuma akşamı Trump’ın first
lady Melania ile yaptığı Florida
mitingini izledim.
Çiçeği burnunda Başkan ve karısı, gülücükler dağıtarak “Air
Force One”dan inip apronun yanında kurulan miting alanındaki
kürsüye yürüdüler.
Nar kırmızısı giysisiyle göz kamaştıran Melania konuştu önce.
Ağzını açarken hemen, Hıristiyanlığın en bilinen dualarından
olan “Göklerdeki Pederimiz”i okudu. Yeni
bir Evita edasında “kadınlar ve
çocuklar için çalışacağını” müjdeledi. Ve pop şarkıcılarını
andıran bir alkış tufanıyla kürsüden indi.
Başkan Trump ise tam bir “Yenikapı üslubuyla” esip
gürledi.
Ayağının tozuyla basına saldırdı. Kalabalıklara “Medya halk
düşmanı” dedi ve ekledi: “Okuduklarınızın hepsi yalan.
Hiçbirine inanmayın. Basının kendisi başlı başına bir problem
haline geldi!”