Adalet Yürüyüşü birinci haftasını
doldurdu.
Sevgili Altan Öymen 85. yaşını
bu yürüyüşte kutladı.
Dün de “Usta” Genco
Erkal ve KOAH hastası olmasına rağmen yürüyüşe katılan
Emre Kongar kortejde yer aldılar.
Baykal daha büyük
zorlamaları(!) bekliyor: “Yeni zorlamalar olursa yürüyecek
milyonlar” olacakmış.
Milyonlar yürüyünce o da zahir
yürüyecek.
Ama Baykal gibi milyonları beklemeyen yaşlı
başlı insanlar, sağlık sorunlarına aldırış etmeden bir haftadır
Ankara’dan İstanbul’a yürüyenlere katılıyor.
Ancak böylesine zorlayıcı bir yürüyüşün
gerektirdiği kuralları acaba yeterince dikkate alıyorlar
mı?
17 yıl önce trafik canavarına yitirdiği kızı
Selin için Ankara-İstanbul yolunu kateden
Boray Uras, Kılıçdaroğlu’nu uyardı. CHP liderinin
bu gidişle yolun sonunda “ayak tırnaklarını
kaybedeceğini” söyledi ve spor ayakkabı yerine -isabetli
bir tavsiyeyle- “asker botu” giymesini
önerdi.
Medyamız Kılıçdaroğlu’nun “ayakkabı
markası” ile meşgul.
Oysa yürüyüşe katılanların ayakkabı markası
değil, ne tür ayakkabı giydikleri önemli.
Kılıçdaroğlu’nun yanındaki herkes elbette ki
İstanbul-Ankara arasındaki 430 km’nin tamamını yürümeyecek. İsteyen
“adalet yürüyüşü”nün belli bölümlerine dönüşümlü
olarak katılıyor.
Gene de yolu baştan sona yürüyen/yürümek
isteyen oluyorsa onlar acaba bu inisiyatife nasıl hazırlanıyor?
“Önlemler” babında onlara yol gösteren birileri var
mı?