Önceki gün ilk defa Yassıada’ya gittim. Aradan geçen 59 yıla ve adadaki büyük değişime rağmen, orada yaşanan insanlık katliamını iliklerime kadar hissettim.
“İnsanlık katliamı” diyorum çünkü Yassıada’da yaşananlar “darbe” ile dahi izah edilemez.
Bir kere ortada yargılama filan yok. O meymenetsiz salonda duruşma değil, bir “tiyatro” sahnelendi.
Zavallı başbakan, ileri sürülen saçma sapan suçlamalara karşı, hâlâ muhafaza ettiği o dillere destan nezaketiyle cevap vermeye çalışıyordu.
Oysa “onu oraya tıkan kuvvet” çoktan kararını vermişti.
Ama insanlık katliamı Menderes ve arkadaşlarını idam etmekle bitmedi.